BÖYLE CUMHURİYET OLMAZ

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları ile bu güne kadar süregelen yöneticileri, 85 yıllık süreçte; Kürtleri, Alevileri ve Lozan Antlaşması gereğince azınlık olarak kabul edilen diğer vatandaşlarını “ileride sorun çıkartırlar, başımızı ağartırlar” kaygısını hep taşıdılar. Bu kaygılarından dolayı, asimle etme çalışmalarını her zaman ön planda tutmuşlardır. Tek tip toplum, tek tip inanç dayatmasıyla bu güne kadar getirdiler. Bu gün ise, toplumun büyük çoğunluğu bu sistemden memnun olmadığı görülmektedir. Neredeyse tüm ömrünü yasaklar koyarak geçirmektedir.

Bu yasakçı zihniyet Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşundan bu güne kadar hala devam etmektedir. Yani, Osmanlı’dan daha beter bir yasakçı zihniyetin olduğunu söylemek, abartılı olmaz. Esasen Osmanlı zihniyeti hiç değişmedi. Hani derler ya; “Osmanlı’da oyun çok…” Aynı şekilde isminden başka cumhuriyetle hiç bir ilgisi bulunmayan Türkiye’nin rejiminde de oyun çoktur. Önce inkar ve yok et, eğer bunu başaramazsan asimle et. Ne yazık ki, ülkemiz şu anda bu durumdadır.

Bilgi çağında hala her gün onlarca internet siteleri sudan bahanelerle kapatılmaktadır. Yine, İmralı cezaevi yönetiminin bakılarına karşı DTP öncülüğünde meydanlarda demokratik tepkilerini ortaya koyan Kürtlerin üzerine ateş açılmakta, yüzlercesini de göz altına alarak, tutuklanmaktadırlar. Hala sorunu zor ve baskı ile halledeceğini sanıyorlar. Böyle giderse, o çok korktukları bölünme fobisi gerçeğe dönüşebilir.

Demokratik cumhuriyeti oluşturmakla bir çok önemli sorunun çözülmesi mümkün olduğu halde, yetkililerin bunu yapmayarak, ülkeyi bölünme eşiğine getirmelerini hala anlamış değilim! Kürtlerin ayrılma hakları olmakla birlikte, bölünmenin Kürtlerin yararına değil, tam tersi zararına olduğunu düşünüyorum. Bunun yüzlerce nedenleri vardır. Ancak, kendi iç sorunlarını dış güçlere havale etmenin hatası sonucunda ve Kürtlerin iradesi dışında bölünme gerçekleşirse, ona da hazırlıklı olmak durumundadırlar. Umuyor ve diliyorum ki, böyle bir durum gerçekleşmez.

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, bir ülkenin yönetimi sadece isminin cumhuriyet olması hiç bir işe yaramaz. Cumhuriyet sisteminin evrensel kuralları vardır. Bunlardan en önemlisi, olmazsa olmaz şartlarından bir tanesi demokrasinin tüm kurallarıyla işlenmesidir. Hak ve özgürlüklerin demokrasi çerçevesinde kullanılmasıdır. Bu çerçevede başta Kürtler olmak üzere, tüm halkların kendi dilini ve kimliğini özgürce her alanda kullanabilmelidir. Yine başta Aleviler olmak üzere, toplumun her kesiminde din ve inanç özgürlüğü sağlanmalıdır. Kısaca, demokratik bir cumhuriyet sistemine gereksinim vardır.

Hangi demokratik tepkiden bahsediliyor? 15 - 16 yaşındaki çocuklara taş sapan verilerek gerçekleştirilen gösterilerin neresinde demokratik tepki var merak ediyorum. Bu tip gösteriler de bir aklı selim kamil kişi bulamazsınız çoluk çocuktan başka. Aynı çocuklar ertesi günü polis mavzerlerinin üstünde oyun oynayan çocuklardır. Kürtler kendi haklarını ve özgürlüklerini tabiki arayacaklardır. Ama bu ne imralıdaki sözüm ona lider apo nun talimatlarıyla, ne amerika güdümlü kuklaları barzani ve talabaniyle değil, yabancılara bel bağlayarak özgürlüklerini kazanmak düşüncesi onların sonu olur.

Lider olarak gördükleri adamlar ortada . Benim bildiğim lider "ya istiklal ya ölüm" diyen liderdir. Davası için dar ağacına gözünü kırpmadan gidenlerdir.

Müteşebbis hayatın içinde hiç bulunmamış , piyasalardan kopuk , kendi işini kuramayan veya kuracak cesareti olmayan ama gel gelelim

dışarıdan bu tarz yorumlar yapmayı çok seven siz ve sizin gibi diğer memur , bürokrat kişilerin konulara uzak olması çok doğaldır…..

20 yıldır ticari hayatın içinde bulunan ben şu anda çeşitli sektörlerde piyasanın hakimi olan 1000 lerce kişiye ekmek kapısı açan kürt , laz , gürcü , macır …….. vs vs vs kişilerle iç içe bu ülkeyi yaşatmaya çalışıyoruz …….. Kaldı ki ben tekstil sektörü içindeyim ve iş yaptığım kişi ve firmaların neredeyse % 80 i kürt kökenli insanlar ………. Bunlar Türkiye ihracatının % 30 unu başarmış insanlar……

Buna müzik sektöründeki , tarım sektöründeki , gıda sektöründeki kürt , Musevi , arap ….vs insanları da ekleyin…….. işte bu mozaik……….

Ben bunu 20 yıldır görmekteyim…….. Doğu’daki sorun devletin eksikliği , arazi şartlarından meydana çıkan bir kronik sorundur ……..

Orada kürtler değil de Azeriler yaşasaydı , aynı sıkıntıyı onlar da yaşayacaktı…….

Türkiye Cumhuriyeti ayrımsız olarak bütün bu insanlara şans tanımış olmasına rağmen siz neyin dayatması ve asimilasyonundan bahsediyorsunuz ? Emekli öğretmen oluşunuza saygım çok ama olaylara geniş açıdan bakıp yargılarınızı kırın , bakın nelerin farkına varacaksınız

Cumhuriyeti kuranlar samimi insanlardı, iyi şeyler yaptılar (Benim saymama gerek yok) ancak hiçbir devrim eğer ardından gelenler yanlış yaparlarsa iyiye doğru gitmez.
1950 lerden sonra maalesef amerikanın güdümüne giren, Nato yapılanması içinde gladyo örgütlenmelerine giren, halkını kucaklayamayan yönetimleri iktidara getiren necip Türk milletinin hatası yokmuş da Cumhuriyeti kuranlar yanlış birşey kurmuşlar fikri bana tuhaf geliyor.

Halkımızın politik değerlerini, dini değerlerini, rüşvetini, kayırmacılığını, adam sendeciliğini, gemisini yürüten kaptancılığını, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılığını, güçlüye boyun eğen zayıfa hödüklenen yapısını, apolitikliğini görmeyip bugünkü rezil durumdan Cumhuriyeti Kuranları suçlamayı anlamam mümkün değil.
Sorunlarımızı karmaşıklaştırmamızın kimseye faydası yok.
Üretemiyoruz, Üretmek için organize olamıyoruz, doğru insanları değerlendirme ve doğru yerlere getirme yeteneğimiz yok, araştırmıyoruz, bilmiyoruz, bilmediğimizi de bilmiyoruz.
Demokrasiden başka dünyada başka alternatif yok ve demokrasi erdemli insanların rejimi. Yani sorunlarımızı demokrasi ile aşacağız. Eğer insanlar eğitimli, erdemli değilse maalesef demokrasiler de işlemiyor.

Dalağınız iltahaplıysa dalağınızı, böbreğiniz iltahaplıysa böbreğinizi tedavi edersiniz. Dalağınıza kızıp böbreğinizi suçlayamazsınız. Bu nebiçim cumhuriyet sorusu doğru ancak cevabı muğlak. Bu biçim bir milletden bu biçim bir cumhuriyet çıkıyor maalesef. Kendimizi , ana babamızı, dedelerimizi anneannelerimizi suçlayacak yerde toptan cumhuriyeti suçlamak akla da vicdana da aykırı bence. 50 yıldır amerikan destekli, dini eksenli sağ politikacıları sanki Alman halkı seçti de bu ülkenin başına getirdi. Bu gün bile, hangi baba tapu dairesine girip 2 sene sonra altına araba çeken oğluna veya kızına bu değirmenin suyu nerden geliyor diye soruyor ? veya belediye zabıtası oğluna veya belediye fen işlerindeki mimar kızına veya jandarma başçavuşu karakol komutanı oğluna veya iski deki veya emniyetteki polis oğluna olağandışı kazancını soran bir baba bir anne, bir kardeş varmı? duyan var mı? İsveç, Norveç, Danimarka, Almanya, Finlandiya, Fransa da yine aynı demokrasi var fakat farklı işliyor. Farkı yaratan millet başka birşey değil.

Bazı arkadaşlarımızın kürt türk ayrışmasına yol açan yazıları beni rahatsız ediyor. Kürtler de en az türkler kadar bu ülkenin içinde bulunduğu rezil durumdan sorumlu. Sanki 50 yıldır iktidara gelenleri güneydoğu halkı desteklemedi, sanki kürt halkının kültürel ve politik değerleri türk halkınınkinden daha yüce. 1000 yıldır birlikte yaşıyoruz, birbirimizi biliriz. Birbirimizi suçlamanın da anlamı yok.

herkese saygı sevgi
Hikmet

Selam Gondermis oldugunuz cok deyerli bu o kadarda anlamli mesajiniz icin sonsuz tesekurler saygilar. Dusuncelerinize katilmamak mumkun değil. Dogayi tabiyati insani seven bir olarak . basarilarinizin devamini dilerim.

güzel bir yazı özellikle p. anderson'un alıntı yapılan kitabı 'avrupa komünizmi' -ki bugün anadolu soluna da bulaşmıştır- önemli bir kaynak