Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu

 

 

Sivas Şehitleri

 

 

1 Ocak 2007 Tarihinden İtibaren HİT

KORKU VE CESARET

 

Mustafa Elveren-Em.Öğrt.

 

Doğum ne kadar sevindirici ise, ölüm de o kadar üzücüdür. Doğum da, ölüm de birbirlerini tamamlayan yaşamın gerçekleridir. Bir insan ne kadar cesaretli ise, o kadar da korkaktır. Cesaret de korku da insan yaşamında çok önemli bir yer tutmaktadır. O nedenle insanların ölümden korkması çok doğaldır.

 

Gerek devlet yönetimleri olsun, gerekse içiçe yaşadığımız toplum olsun hep bir şiddet kültürüne sahip olduğunu görmekteyiz. Şöyle ki ; Önce babamızdan korkardık. Çünkü bize göre çok güçlü idi, arada bir annemizi de döverdi. Sonra evden çıkınca tarlaya, yaylaya gidince bu kez hayvanlardan korktuk, yabani hayvanlardan yılan, kurt gibi… Sonra masallar dinledik. Cinlerden, perilerden korktuk. Biraz daha büyüdük, candarmadan korktuk,.. Büyüdük şehirlere geldik, bu kez polisten korktuk. Daha büyüdük, olgunlaştık, bu kez asıl korku başladı, gelecekten korktuk. Kendimizden vazgeçtik, sonraki neslin ne olacağından korktuk. Düzenden korktuk,.. Belli bir yaştan sonra şiddetli bir inanç sarar ve nasıl cennete giderim hesabı ile Cehennem'den korktuk…” (Abdullah Bulut-24.11.2009 / Gomanweb) Sayın Bulut’un bu gerçekçi tespitine biraz da ben eklemek istiyorum. Aslında ülkemizde asker ve öğretmen korkusu en başta gelir.  Öyle bir eğitim sistemi ki, Müzik ve Resim derslerinde bile askeri yöntemler uygulanıyor. (Maalesef ben de bu sistemin bir parçasıyım)

 

Bu kültürde şiddeti cesaret olarak bize belletmişler. E-posta kutularımız   bu kültürün ürünü olan şiddet mesajlarıyla dolmaktadır. Bunlar kendilerini çok cesaretli sanıyorlar. “Bilir misiniz en cesaretli insan cahil insandır. En Korkak insan bilgili, tecrübeli ve düşünceli insandır. Neden cahil dost yerine akıllı düşman hep tercih edilmiştir? Düşmandan ziyade cahil dosttan  kaçınılmıştır.” (S. Doğan 02.10.2009 /Gomanweb) Pirim’in bu güzel tespitini ben bir uyarı olarak algılıyorum ve çok önemsiyorum.

 

Askerlik yapanlar bilirler. Askeri eğitim alanlarında; “askerlik, öldürme ve ölme sanatıdır” biçiminde tanımlanmaktadır. Ülkemizde yaşanmakta olan “kirli savaş” nedeniyle, hala ölme ve öldürme kültürü çok yoğun bir biçimde kendini göstermektedir. Cesaret ve korku sınırını bilmediğimizden,  ne yazık ki, sorunlarımızı birlikte çözme şansını bir türlü yakalayamıyoruz. Sorunun temeline inmeden, sırf bir örgüt sorunu gibi lanse ederek, “kınıyor musun?” demogojisiyle gerçekleri  halktan gizlemektedirler. Halbuki; “bir ülkede çatışmalara neden olan bir sorun varsa, her an, her yerde, her biçimde eylem, suikast ve saldırı olabilir. Bu eylem ve saldırıları sahiplerine göre kınamak veya sahiplerine göre hoş görmek, sorunun çözümüne hiçbir katkı sağlamaz…” (Hasan Bildirici-18,12.2009 / kurdistan-post) Sayın Bildirici’nin yaptığı bu analizin yerinde olduğunu düşünüyorum.

 

İçinde bulunduğumuz korkulu duruma karşı cesaretimizi de toplamak gerekir. Türkçede korku ve cesaret birbirlerine zıt anlamlı sözcüklerdir. Bu rezil düzen tarafından anadilim yasaklandığı ve asimle olduğum için, ne yazık ki, Kürtçedeki anlamlarını bilmiyorum. O nedenle, yasaklar hep korku ve şiddetti üretmiştir.

 

Başta da belirttiğim gibi; doğum ve ölüm, korku ve cesaret gibi kavramlar yaşamımızın en önemli parçalarıdırlar. Dolayısıyla,  korkuyu da, cesareti de insanlık değerleri için kullanmamız gerekir. Aksi halde, ölme ve öldürme gibi şiddet kültüründen kurtulamayız.

 

Yeni bir yıla girmek üzereyken, her şeye rağmen ülkemizde barışın ve dostluğun sağlaması için korkusuz yarınlar diliyorum.

24.12.2009

 

MUSTAFA ELVEREN

 

E-POSTA: mustafaelveren@gmail.com

 

WEB       : www.gomanweb.com

 

24.12.2009 / Gomanweb


EPOSTA İLE GELEN YORUMLAR


Sevgili mustafa,

her binanin temelinde bir kurban vardir. Temeli saglam olan binalar kolay yikilmaz. Su anda bizler imtahndan geciyoruz

sevgilerimle

zülfikar / info@gercekilim.com


 

Selam Hocam,
Degerli yaziniz icin tesekurler.
Bu vesile ilede yeniyilinizi kutlar saglik esenlikler dilerim.  Biliyorum egemen teror zihniyeti  2010 yilinida insanlarimiza baris ve huzuru cok goreceklerdir.
Bunun icindirki bu yilki baris dilegimi, kursagimda kalacagini dusundugumden kulanmamayi ve  bu guzide kavrami gelecege havale ediyorum.
Nice yillara diyorum.
selam ve saygilar


Piro 
 

 

  Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu