“Kürdistan Ve Türkiye Ortak
Vatandır”
Mustafa Elveren (Em.öğrt.)
Tüm Dünya halkları için bu güne kadar hep emek, barış ve özgürlük dedik ve demeye de devam edeceğiz. Kürt Sorunu nedeniyle ülkemizde yaşanan “Kirli Savaş”ın sonucunda şu anda bir barış rüzgarının estiği görülmektedir. Hatta bunun Ortadoğu
ülkeleri için bir barış projesi olduğunu söyleyenler de vardır. Olabilir.
Bu gelişmelerin Milli Güvenlik Kurulu kararıyla ve Genel Kurmay’ın bilgisi dahilinde yapıldığı da Türkiye siyasi sisteminin bir gerçeği olduğunu artık biliyoruz. Buna rağmen bu projenin kimler tarafından hazırlandığı, zamanlaması ve arkasında hangi emperyalist gücün ya da güçlerin olduğu hususları bence pek önemli değildir. Barış konusundaki her türlü olumlu adımlar kimden ve nereden gelirse gelsin
desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer halklar açısından onurlu ve kalıcı bir barış olacaksa, atılan her olumlu adımı desteklemek öncelikle biz aydın ve yazarların görevi olmalıdır. Türkiye’de gerçekleştirilecek bir barış projesi aynı zamanda Dünya’nın bir çok ülkesi için de örnek teşkil edebilir.
Türkiye’de “ülkeyi bölüp, parçalıyorlar… bu ülkeyi böldürtmeyiz” paranoyasından artık herkesin kurtulması gerekir. İşte kanıtı: 'Ortak vatan, Türkiye ve Kürdistan'dır. Kürtler
hem Türkiye'yi hem de Kürdistan'ı ortak vatan olarak kabul edecekler. Türkler de hem Türkiye'yi hem de Kürdistan'ı ortak vatan olarak bilecekler…” (A.Öcalan / 26 Ağustos 2009 tarihli Görüşme Notlarından)
Kürdistan terimi bir coğrafik yerleşim biriminin ve çok kısa bir süreliğine kurulup, yıkılan Kürdistan Devleti’nin de adı olup, Selçuklu Sultanı Sencer tarafından ilk kez kullanıldığı, yukarıda alıntısını yaptığımız görüşme notlarından
vurgulanmıştır.
Görüldüğü üzere, Türkiye ve Kürdistan ortak vatan olarak açıklanmaktadır. Kürtlerin ayrılma hakları olmakla birlikte, Kürtlerin büyük çoğunluğu (DTP, PKK ve aynı çizgideki Kürt örgütleri baz alınarak) bu hakkını kullanmayarak birlikte
yaşamayı tercih etmişlerdir. Bunun birçok tarihi, kültürel ve sosyolojik sebepleri vardır. Onları burada tek tek açıklamaya gerek yoktur. Zaten yıllardır yazılıp çizilmektedir. Hemen hemen herkes tarafından bilinmektedir.
Türkiye’nin tüm alanlarında demokratikleşme sorunu vardır. O nedenle, barış alanındaki sorun çözüldüğü takdirde, ülkemizin diğer alanlarındaki sorunlarının çözümü daha kolay hale gelecektir. Yani emek, özgürlük ve ekonomik alanlardaki
sorunların da çözülmesi zorunlu hale gelecektir.
Bu güne kadar başta Alevilerin inanç sorunu ve kürt sorunu olmak üzere, tüm sorunlar için çözüme yönelik öneriler yapmaya ve ortak siyaset dilini kullanmaya çalıştım. Ortak aklımızı kullanarak, ülkemizde var olan cumhuriyetimizi evrensel
demokrasi çerçevesinde yeniden düzenleyerek, “Demokratik Cumhuriyet”’e dönüştürmek suretiyle ortak sorunlarımızın çözümü için etkili bir ilaç olduğunu düşünüyorum.
21.10.2009
Mustafa Elveren
E-POSTA:
mustafaelveren@gmail.com
WEB : www.gomanweb.com
21.10.2009 / Gomanweb
E-POSTA İLE GELEN YORUMLAR
Demek siz mevcut Amerikancı Dinci iktidarın size evrensel demokrasi (ne demekse) getireceğini hayal edebiliyorsunuz!
Batının şimdiye kadar gittiği yerlere demokrasi diye kolonileştirme getirdiğinden habersizsiniz.
Açılımın (Tanzimattan beri açılıyoruz) arkası Gregoryan Ermenilerin terkettiği Bitlis ve civar illerdeki
köylerin tapularının AÇILMASI olacaktır.
Onun arkası AB'den "Kürtlerin bu köyleri terketmesi" AÇILIMI olacaktır.
Kürtler için istene rejim TARİKAT Demokrasisi olacaktır ve bunun da arkası ZAZA Alevi köylerinin bölgeden kaçırtılması olacaktır.
BATI denilen zulüm mekanizması tarih boyu bu toprakalrda ALEVİ Katliamları yaşatmıştır.
Gregoryan Ortodoks yani Doğulu Ermeniler, Katolik olmaya zorlandılar ve direndikleri için zulüm gördüler ve sürdürüldüler, TEHCİR oldur. Katolik emperyalist batının Ermenilerle tarihi mezhep kavgası vardır.
Asıl bundan sonra etnik ve dinsel mezhep kavgaları olacak bu topraklarda. ETNİK demokrasi olmaz, dinsel demokrasi olmaz, KAVGA olur. demokrasi sınıflarla olur, yani halk sınıfları kendi iktidarını kurarlar ve barış olur.
Aleviyim diyen kişi önce Alevi Türk tarihini öğrensin. Safeviler, Selevkoslar, Sasaniler hep Oğuz Şaman-Alevi atalarımız kime karşı direndiler..
Yavuz Selim, Kuyucu beyler kime zulmettiler?
Yazık ki, Kürt Alevisi bir birlik başkanı var ve hazin gidişata çanak tutuyor.
İsrail, doğuyu insansız istiyor, bu seviç gösterileri yakında ölüm çığlıklarına dönecek.
İran TUDEH gibi PKK şimdi, onlara taşları temizlettiler, yolu Humeyni'ye açtılar, ölenler TUDEH liler oldu...
Ya HALEPÇE 1988, orada Talabani'ye de Humeyni'ye de karşı çıkan Kürt LUVİ'ler yani Aleviler vardı, gaz bombasıyla onları katletti Talabani, suçu attılar başkasına. Humeyni ile Talabani askerleri birlikte saldırdı Halepçe'ye.
Ey Alevi olup da Aleviliği bilmeyen cahiller, kendinizin kuyusunu kazıyorsunuz.
Demokrasi deyimini Mustafa Kemal neden hiç kullanmadı biliyor musunuz? Çanakkale'ye getirilen İngiliz askerlerine "siz bu ülkeye demokrasi işçin savaşmaya geldiniz" demişlerdi ve mezar taşlarına FOR DEMOKRASİ yazdılar.
Onun için bu sözcüğü Mustafa Kemal'de göremezsiniz. HALKÇI olmak Cumhuriyetçi olmak, KAMUCU, LAik Sosyal ve HUKUK devleti olmaktır onun devlet anlayışı, HALK İÇİN DEMOKRASİ'ye batı "diktatörlük" der. Kemalizme onun için karşıdır batı.
Aymazlık ve tarih bilmemek, hepimizi yutulacak balık yapar!
|