OTUZ ÜÇ CAN

1993 yılı, 2 Temmuz günü akşamdan itibaren KESK yürüyüşüne ve mitingine katılmak üzere, Elazığ’dan Ankara’ya otobüsle giderken, katliamı yolda radyo haberlerinden öğrenmiştim. Dolayısıyla, 3 Temmuz’da yapılan KESK yürüyüşünün içeriği de değişmiş oldu. Yürüyüş daha çok Sivas katliamını protesto etmekle geçti.

Bilindiği üzere, Devlet gücünü arkasına alan bazı derin odaklar (aslında devletin kendisi demek daha doğru olur), planlı ve proğramlı olarak 1993 yılında 2 Temmuz günü Sivas’ta 33 Kızılbaş-Alevi aydınını vahşice yakarak bir katliam yaptılar. Bu olay tarihte “Sivas Katliamı” olarak yerini aldı.

İnternet üzerinden; gerek videolarda ve gerekse o günkü basın-yayın organlarının arşivlerinden olayları dikkatlice okuyup, incelemeye çalıştım. Aslında bu gerici güruh sadece bir maşa görevini yapmışlardır. 1970’lı yıllarında da Sivas’ta bir katliam daha yaşanmıştı. Olayların arkasında çok büyük istihbarat kuruluşları olduğu ilk bakışta hemen anlaşılıyor. Yani bu katliam kendiliğinden gelişen bir olay değil, tamamen planlı ve proğramlı olarak gerçekleştirilmiştir.

Sakallı, takkeli, cüppeli, sopalı bu gerici güruhun elindeki gazlı bezler, çakmak ve kibritlerle “Ya Allah Bismillah, Allahu Ekber!” şeklinde tekbir getirtilerek Madımak oteline doğru yönlendirildiği, olay günü çekilen bazı video görüntülerinden çok net olarak anlaşılmaktadır.

Bu olayda maalesef OTUZ ÜÇ CAN diri diri yakılarak, devletin güvenlik güçlerinin gözetiminde katledilmiştir. 33 canımızın acısı henüz geçmemişken, “intikam” adı altında ve hem de aynı sayıda (33 kişi), yine devlet destekli bazı karanlık odaklar tarafından Başbağlar katliamı gerçekleştirilmiştir. Bazı yasadışı silahlı örgütler bu olayı üstlense de, inandırıcı değildir. Başbağlar katliamı Sivas olaylarıyla doğrudan bağlantılı olduğu çok açık bir biçimde görülmektedir. O tarihlerde Kürt yerleşim bölgelerinde de toplu sivil katliamların sıkça yapıldığı, internet üzerinden kısa bir araştırmayla öğrenebiliriz.

Biraz daha gerilere gidersek, 12 Eylül diktatörlüğü öncesindeki 70’li-80’li yıllarında da benzer katliamların yapıldığını görürüz. Alevi – Suni dengesinin bulunduğu Maraş, Çorum, Sivas, Elazığ gibi illerde bu tür katliamların yapıldığını, benim yaşlarında olanlar bilirler. Yani bu katliamların canlı tanığı sayılırlar.

Peki, bu güne kadar yapılan bu katliamları neden engelleyemiyoruz? Bu kadar baskı ve katliamlara rağmen, neden ortak bir siyasi duruş gösteremiyoruz? Gomanweb yazarlarından Pirim Sayın Süleyman Doğan bu konuda şu tespiti yapmaktadır: “Kürt artı Kızılbaş artı komünist isen (o zaman iktidar elden gidiyor düzen değişiyor) felaketsin.. Ondandır ki yıllardır bu kesimlerin ortak bir cephe kurması, birlikte mücadele etmesi devletin en büyük korkusudur. Bu birlikteliklerini engellemek için Bölük pörçük bir yerlerde durmaları egemen güçleri hep memnun etmiştir.” (Süleyman Doğan-11.02.2008 / Gomanweb). Pirim’in bu tespiti, soruların cevabı niteliğindedir. Sevgili Pirim’in bu tespitine katılmamak mümkün mü? Bence çok yerinde bir tespit yapmıştır.

“Kurtuluş yok tek başına, ya hepimiz, ya hiç birimiz”. “Gelin canlar bir olalım, İri olalım, diri olalım” Bu slogan ve özdeyişler çerçevesinde demokrasi ve özgürlük mücadelesini daha da yükseltebiliriz.

Bu güne kadar ortak bir siyasi duruş sağlarız diye hep umut etmekteyim. “Umut fakirin ekmeğidir” derler ya, ya da Nasrettin Hoca’nın göle maya çalması gibi “Ya tutarsa”. Benimki de o hesap işte. Kim bilir? Belki bir gün tutar.

birlikteliklerin bozulmasından egemenler sadece memnun olmakla kalmaz. onlar bu bozulmaları dağılmaları ve ezimleri planlayandır da...

kürt alevi ve komünist üçlüsünün gücü bu topraklarda açığa çıkınca dünya üzerinde yeni vbir tarihin yazılmaya başlanacağını onlar bizden çok daha iyi biliyorlar. bu tarihi yazmaya başlayacak olan bir ülkedir ama gerisi çorap söküğü...

doğum için derler ya bir avazda diye... onun gibi söylersek: BİR AVAZDA TÜM DÜNYA

Ekde göreceginiz dosya bir katliamın duyurusudur bilğilerinize.

DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİ BİRLİĞİ

SİVAS KATLİAMININ 16. YIL DÖNÜMÜ BİLDİRİSİ

Demokratik, Çağdaşlık ve Laiklikten yanayım diyen ( ALEVİ HALKININ ACI GÜNÜ 2 TEMMUZ 2009 )

Egemen güç karşısında halkların egemenliği ve kardeşliğini sağlamadan SİVAS ve BENZERİ KATLİAMLARIN ÖNÜNE GECİLEMEZ.

“ EMPERYALİST SALDIRILAR..! ( “ HALEN ALEVİ HALKLARI ÜZERİNDE DEVAM ETMEKTE’’ )

Emperyalist saldırılara karşı durmanın yolu kendi düşünce ve kendi silahlarıyla onların silahlarına karşı halkların kardeşliği onların para sömürgeleştirme projeleri karşısında Halkların kardeşliği toplumsal mutabakat sağlanarak emperyalist güç karşısında durula bilinir. Parçalanmış halkların yaşam alanları daraltmakla birlik de can güvenliğinin de sağlanamadığı

bu yaşanan katliamlarla bir kez daha tarih sayfalarında kara bir leke olarak yerini aldığını gördük. Maraş, Corum, Sivas, Gazi bunlar 30 yılın en büyük ırkçı katliamlarıdır “ Katledenler ve katledilenler arasındaki farklılık sadece inanç’’ Farklılıklarından kaynaklanmamakta sorun T.C.DEVLETİNİNİN, LAİK YAPISININ ORTADAN KALDIRILMASINI CUMHURİYET REJİMİNİN DEGİŞMESİ İCİN ALEVİ İNANCLI YURT SEVER CAGDAŞ AYDIN KESMİN HEDEFLENDİĞİ KATLİAMLARDIR.

30 yıl önce susan yürekler ARTIK SUSMUYORLAR IRKCILIGA YOBAZLIĞA SATILMIŞLIĞA KARŞI ALANLARDALAR 2 Temmuz 2009 ‘de susmayıp sokaklarda ve konferans salonlarında ve benzeri alanlarda bir daha vahşice işlenmiş bu ırkçı cinayeti haykıracaklar tüm ALEVİ yurttaşlar olarak ve şeriat adına yapılmış katliamları tüm aydın yazar ve akademisyen kimlik sahibi M.K. ATATÜRK DEVRİMLERİNE İNANMIŞ YÜREKLERLE BİRLİKTE BİRDAHA CUMHURİYET TARİHİNDEKİ BU KARA LEKEYİ ve YAPANLARI DÜNYA KAMUOYU ÖNÜNDE HAYKIRACAKLAR.

Bu ve benzeri katliamlar karşısında direnen ve mücadele eden yüreklere KOMPLO teorilerini aratmayan bu acımasız katliamları inançları uğruna işleye bilen bu çürümüş insanlıkla alakası olmayan bu beyin takımı devletin zaaflarından ve devletin olanaklarını da kullanarak da güç alan bu sözde dinçi ülke değerlerine ve ” Laik Türkiye Cumhuriyetine inanmış Çağdaşlıktan ve Hukuktan Ödün vermeyen aydınlarımızı gözlerini kırpmadan katletmişlerdir’’.

2 Temmuz 1993 ‘de Dil Din ve ırk gözetmeksizin insanlığa ışık olacak kardeşçe bir düzen için ömrünü vakfetmiş bu uğurda dönen dönsün ben dönmem yolumdan diyerek darağacına yiğitçe yürümüş olan PİR SULTAN ABDAL ‘ın anılması için Sivas ‘ta gerçekleştirilen etkinliklerde

35 canımızı vahşice katletmişlerdi bu insan olmayan soysuzlar.

DEVLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE İŞLENEN BU KATLİAMLAR EGEMEN GÜCLERİN’ DE YARDIMLARIYLA INSANLIĞA ve SÖZDE SAVUNDUKLARI DİNE BİLE SIĞMAYACAKTI BU VAHŞİÇE İŞLENEN KATLİAMLAR BU İNSANLIK DIŞI KATLİAMLAR NE İLK NEDE SON OLACAKTI.

İNSAN OLMAYAN BU YARATIKLAR SALYALARINI AKITA AKITA ÇAGDAŞ AYDIN SOSYAL DEVLETTEN YANA OLAN YAZAR ŞAİR ÖĞRENCİ VATANINI VATAN BİLEN BU CANLARIMIZA KIYMIŞLARDI TIPKI PİRSULTAN ABDALA KIYDIKLARI GİBİ.

PİR SULTAN ABDAL’IN DOĞDUGU BANAZA TAŞINAN ETKİNLİK SÖZDE SİVASTA YAPILACAKTI SİVASIN YILLAR ÖNCE YAPTIĞI KATLİAMI BİRAZ OLSUN SİVAS HALKIYLA BÜTÜNLEŞİP BU ACI KAYGIYI, 20’ yy da olsa pir sultan abdal’ı Sivas ’ta yani kendi memleketi dedikleri SİVASTA Yıllar önce Hızır’ın Vahşice işlemiş olduğu katliamı vatandaşlarına anlatacak ve PİRLERİ OLARAK GÖRDÜKLERİ VE DÜNYA’ NIN KABULLENMİŞ OLDUGU ULULARDAN PİRSULTAN’I tanıtacaklardı KENDİ MEMLEKETLERİ OLARAK BİLDİKLERİ SİVASTA katledilen 35 can ne bilirlerdi ki bu halk yüz yıllardır kinlerini daha da iyice ilerletmiş ve

azı dişlerini bilemişçesine beklediklerini canlarına mallarına kastedeceklerini öyle olsa bile bu devrim şehitleri “ Tıpkı ARAP YARIM ADASINDAKİ KERBELA‘da ŞEHİT OLAN ŞEHİTLERİMİZ GİBİ DAVALARINA İNANMİŞ HZ. HÜSEYİNİN YOLUNDA YİNE GÖZLERİNİ KIRPMADAN IRKCI FAŞİZME KARŞI MÜCADELELERİNİ SÜRDÜRECEKLERDİ ’’.

“Oysa (Madımakta) vahşice katledilen şehitlerimizin tamamı alevi inancına mensup değillerdi’’.

PİR SULTAN ABDAL,

Hızır denen kişiyi dergahında beslemiş millete ve vatana hayırlı işler yapması için medreselere göndermiş eğitim alsın Sivas,a faydası olsun demişti tabi bilemezdi insan görünümlü bu yaratık ruhunu dergah dan çıktıktan sonra şeytana mı yoksa Kerbela katliamını yapan yezide mi teslim ettiğini bilemezdi çünkü inancında felsefesinde 72 Millete aynı nazarda görüyordu bu felsefe dünyadaki inanç olarak benimsenmiş ve ibadet olarak algılanan kötülüklerden arınma mantığını temel alan dinler di maalesef başta İslam dini olmak üzere ( Emevi anlayışına dayalı İslam yorumları yalan yanlış yapılmaktaydı dün de böyleydi bu günde böyle ) oysa alevi inanç felsefesinde bu tür tezatlığa yer yoktu bunu bilen yobazlar dün Osmanlı sadrazamlarını kullandı bugünde yine onun uzantılarını kullanarak sözde İslamcıyız teraneleriyle pir sultan abdalın katliamını gerçekleştiren zihniyet aynı

SİVASTA 35 CANIMIZI KATLETMİŞLERDİ.

Şüphesiz bu ve benzeri katliamları gerçekleştiren zihniyetin uzantıları devletin tepesine kadar çıkmış olmalarından, da güç alan bu katiller Maraş ‘da farklı kimliklerle Çorum ‘da başka kimlikte hep aynı sürüngenleri görmekteyiz ve omurgasız hayvanlar tıpkı yılanlar gibi deri değiştirerek içimize sızmış ve zehirlerini bu seferde Sivas ta üzerimize madımakta bıraktılar.

Devletin askerinin, valisinin, polisinin GÖZÜ önünde gözlerimizin içine baka baka 35 canımızı dünyanın gözü önünde alev alev yaktılar

O ETKİNLİKLER PİRSULTAN ABDAL, I ANMA ve PİR SULTAN ABDAL, IN YOLUNDA OLDUGUMUZU HAYKIRIYOR OLMAMIZDI ( Bir ölürüz bin doğarız sloganlarını atarak

Sivas sokaklarını caddelerini inletircesine haykırıyorduk yobazlığa ve ırkçılığa karşı.

Bunun yanı sıra SİVASTAKİ BU VAHŞET İLK DEGİLDİ SON DA OLMAYACAKTI SON 30 YILDA TAM 30 KATLİAM YAPILDI EN BÜYÜK ALEVİ KATLİAMLARI, MARAŞ, DA SONRA SİVAS, DA CORUM, DA MALATYA, DA GAZİ, DE ve CEZAEVLERİNDE OLMUŞTUR BU DA CUMHURİYET DEVLETİNİN TEMEL TAŞLARINI ve HARCLARINI KOYAN LAİKLİKTEN YANA TARAF OLAN ALEVİ HALKINA, EMEVİ UZANTILARIYLA ŞEKİLLENEN DEVLET YAPILANMASI, NIN ARDINDAN, DA 1946’dan SONRAKİ YÖNETİMİ BİCİMİ GÜN GECTİKCE KENDİ EGEMENLİKLERİ, NİN GÜCÜNÜ HALKA KARŞI KULLANARAK ÖTEKİ DİYE NİTELEDİĞİ ALEVİ İNANCINDAKİ TÜRK HALKINA KARŞI YA ASİMİLASYON YA KATLİAM TERÇİHLERİNDE BULUNDU ALEVİ HALKI TERCİHLERİNİ YİNE HERZAMAN OLDUGU GİBİ LAİKLİKTEN YANA KULLANINCA TEREDDÜTSÜZ EGEMEN GÜCLERİN MEKANİZMALARI TAŞERONLARI ARACILIĞIYLA UYĞULANMAYA KOYDU. AMA UNUTMAMALILAR Kİ PİR SULTANLAR ÖLMEZ

BİR GİDER BİN GELİRİZ BİZİ VURMAK KURTULUŞ MU? 27.06.2009

DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİ BİRLİĞİ

PLATFORMU Genel Başkan

A.Berham ŞAHBUDAK (Mak. Müh) Web : http://www.demokratikkitleorgutleribirligi.com/

E-Posta : yonetim@demokratikkitleorgutleribirligi.com destek@demokratikkitleorgutleribirligi.com

E-Posta :aliberhamsahbudak@mynet.com aliberhamsahbudak@hotmail.com : aliberhamsahbudak@gmail.com