YILGINLIK
Gün batımından düşler demledim
Derken
Her düşün şifresi çözülür oldu
Dilin kırsalında umut yeridir bakışların
Vakitsiz anlara yakalanırız
Eski ama sıcacık bir aşkın tadı ne güzeldir
Aslında yüreğimize hükmeden yoktur ama
Bu
değildir gerçek
Sevgiler bize kalır
Geride ince bir hüzün tortulaşır
Seni damıtamıyorum hala
Talan bir düşünceden farkın ne
Ölümü hatırlatan ses
Aritmetik bir hatayı anlatıyor sanki
Ve
sonsuz bir hışırtı bırakan
Korkak bakışları
İlişki kurulamayan şeylerin toplamıdır
İklimlerini bilmediğim diyarlara gittiniz
Yağmurları başlamadan önce ayrılıkların
Vaktin en ince dirayetinde
Bölünür bir uykunun dolu dizgin yorgunluğu
Hasret bitmez karanfil kanatır yarayı
Çekerken tütünü yüreğime
Karanlık gibi sisler çöker bilmediğim sisler içime
Sisnsi bir ışık böler rüyamı kaybolursun
Alnı çiçek açmış bir daldın düşümde
Korku sarıyor her yanımı sessizliğin gölgesinde
Boş ver böyle boyalıdır her düş
Fakat her vakit bir öfke ürperir bilinmez niye
Sözlerin özetidir anısı fotoğrafların
Bağrımda hasretinin sesleri bitsin
Uykusuzluk yedi iklimde
Ayrı ayrı yaşansa da aynıdır
Yılgınlık keskinleşir
İbresi düşmüş saatin sesini duyarsın
Yıllara yenilmiş yüzümü saklayacağım yansımalardan
1998
ANKARA
Şenay Elveren |