Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu

 

 

Sivas Şehitleri

 

 

1 Ocak 2007 Tarihinden İtibaren HİT

“PKK’Yİ  MECLİSE TAŞIDILAR…” YALANI  VE SAYIN YAŞAR KAYA’YA DÜŞEN GÖREV

Mustafa Elveren – Em. Öğrt

Bilindiği gibi, Türkiye’de 20 Ekim 1991 yılında  Milletvekili Genel seçimleri yapıldı. Bu seçimde o dönemin partilerinden HEP-SHP ittifakı sonucunda, SHP 88 milletvekili ile TBMM’ne girdi. Seçim öncesinde görüşmelerin sonuçlanması için her iki partinin genel yönetim kurullarının ayrı ayrı aldıkları karar gereğince, genel başkanlarına (Erdal İnönü – Fehmi Işıklar) tam yetki verilmişti. Bu iki parti lideri kendi aralarında yaptıkları görüşmeler sonunda milletvekilleri  listeleri hazırlandı ve kamuoyuna açıklandı.  Listeler hazırlanıp açıklandıktan sonra, yine her seçimde olduğu gibi Kürtler arasında kırılmaların ve küskünlüklerin yaşandığı görüldü. 

On beş yıl önce yapılan bu seçimlerde listeler hazırlanırken, HEP kontenjanından gösterilen milletvekillerinin isimleri, seçim bölgelerinde seçilemeyecek şekilde  listelerin sonlarına konulmuşlardı. Hatırlanacağı üzere, o dönemde yapılan milletvekili genel seçimlerinde “TERCİH” sistemi vardı. Halk seçimlerde oy kullanırken, tercihini HEP  kontenjanındaki  millevekiline göre kullandı ve bu gün “PKK’yi Meclise Taşıdılar..” dedikleri olay da bundan ibarettir. Yani bunları SHP veya HEP değil, seçime girdikleri bölgenin halkı tarafından seçilerek meclise girdiler. Özcesi, Kürtler tercih sisteminden yararlanarak, kendi milletvekillerini meclise gönderdiler. Göndermesine gönderdiler de, sonra ne oldu?.Yaka-paça meclisten  çıkartılarak, bir bölümü yurt dışına çıkmak zorunda kaldı ve bir bölümü de yaklaşık on yıllarını ceza evlerinde geçirdiler. Daha sonra Sayın Yaşar Kaya tarafından “Karanlık Fehmi”, “İşkembeci Salih” gibi çok anlam ifade eden sözler tarihe not olarak düşecekti  Sanırım, o seçimde Sayın Yaşar Kaya da Urfa’dan HEP kontenjanından  adaydı. Bizzat bu işin içinde yer almış bir partili şahsiyettir. Bu günlerde Türkiye’de bir bardak suda fırtına koparmaya çalışan iktidar ve muhalefet liderleri, öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki seçim stratejilerini bu yalan mekanizması üzerinde  kurgulayacaklardır. İşte tam da burada Sayın Yaşar Kaya’ya çok önemli bir görev düşmektedir. Hem bu yalanlara cevap olması bakımından, hem HEP-DEP tarihine ışık tutması  ve hem de gerçeklerin karanlıkta kalmaması açısından, mutlaka bu konuda belgeleriyle birlikte bir kitap yazması gerekir. En azından, hemen bu gün itibariyle, bir makale yazarak katkıda bulunmasını çok arzu ediyorum. Tabi benimki bir istek ve temennidir. Kendisinin sağlık sorunlarını tahmin ediyorum. Bu sorunlarına rağmen, yine de bunu yapacağına ve bize ışık vereceğini düşünüyorum.

Denilebilir ki, o dönemde o kadar kişiler bu işin içinde varken, neden Yaşar Kaya’ya?  Çünkü, Yaşar Kaya, Musa Anter gibi Kürt ileri gelenleri ve şahsiyetleri birer tarihtir.Aynı zamanda bu  olayların “ hem canlı tanığı, hem sanığı”dırlar. Bu günlerde internetle uğraşmaktan epey zamandır kitap okumuyordum. Kitaplığımı biraz karıştırdım, Sayın Yaşar Kaya’ya ait 1993 yılında ilk baskısı yapılmış “GÜNDEM YAZILARI” isimli sadece bir tek kitabı  vardı. O kitapta da o döneme ait fazla bir belge ve bilgiyi göremedim. Belki başka eserlerinde vardır da, ben bulamamış olabilirim. O nedenle, Sayın Y.Kaya hem bizleri ve hem de kürt ve türk kamuoyunu aydınlatması bakımından bu konularda  acilen bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Türk ve Kürt halkının bu günlerde daha çok  acı, kan ve göz yaşları içinde olduklarını, karanlık güçler tarafından  bir kuyunun içine atılmak istenilmektedir. Bu tabloyu görünce, insanların “enseyi karartmak’ üzere olduklarını söylemek, sanırım abartılı  olmaz. Her şeye rağmen, demokrasi ve özgürlük mücadelemiz devam edecektir.

12.04.2006

MUSTAFA ELVEREN

Mustafa Elveren'in Tüm Yazılarını okumak için tıklayınnız >>

  Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu