“TÜRK BAYRAĞI’NDAN GÖMLEK
GİYMEK”
Mustafa Elveren – Em. Öğrt
“…Nevrozlarda bez parçaları altında Öcalan'ın posterleri ile halay çekmek yerine
PKK yandaşları ve yanlıları Türk bayrağı gömlek yapıp giyerlerdi." Bu sözlerin
sahibi, Şemdinli olayları sanığı Bitlisli kürt asıllı Astsubay Jandarma
Başçavuş Ali Kaya’dır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu dönme Türkler üzerinden
kendini yaşatmaya çalıştığını söylemek abartılı olmaz. Vatan,millet,bayrak,
din kavramlarını harmanlayarak, “Türk-İslam” sentezi gibi acayip bir toplumsal
oluşumu, çıkar ilişkilerine ve zora dayalı olarak, egemenliklerini sürdürmek
istiyorlar.
Bu
günlerde “şeriatçılar geliyor, Ülke tehlike altındadır. Tehlike kapıya dayandı”
gibi sahte laiklik üzerinden yine yaygara koparılmaktadır.Bu yaygarayı da Ali
Kaya gibi kırma ve dönmelerin üzerinden yapılmaktadır.Kendilerini Kürt ve Alevi
olarak lanse eden birkaç internet sitesindeki yazıları okuyunca, resmi ideoloji
yalakacılarının büyük çoğunluğunun gerçek Türkler olmayıp, kırma ve dönmeler
olduğunu anlamak mümkündür. Hem Horasanlı olacaksın, hem asıl Müslüman benim
diyeceksin, hem Türk’ten daha çok Türkçü olacaksın ve hem de kürt karşıtlığını
yapacaksın. Tam bir çelişki değil midir? Bunların önemli bir kısmı vatan,millet
ve bayrak edebiyatını yaparak, kendi çıkarları gereği evrensel hukuka ve
demokrasiye karşı çıkan ve devletten geçinen sahte Türkçülerdir. Bazı sivil
toplum örgütlerinin tepesine kadar çıkabilmiş kişilerden olması da, ayrıca
irdelenmesi gereken bir konudur.
Yıllardır
söylüyoruz, Türkiye’de mevcut gerçek Türkler bu denli ırkçı değillerdir. Gerçek
Türk aydın ve yazarları tam tersine bu sahtekarlara karşı mücadele
veriyorlar.İşte size sadece bir örnek vermek istiyorum. Başta Sayın Çetin Altan
ve çocukları Mehmet ile Ahmet Altan kardeşleri saygıyla,sevgiyle ve takdirle
karşılıyorum. TİP Milletvekili Sayın Çetin Altan’ı o dönemde Meclis salonunda
linç etmeleri hayra alamet değildi. . DEP Milletvekillerini TBMM’de linç
edenler ile Çetin Altan’ı linç edenler de Ali Kaya gibi Türk olmayan sahte
Türklerdir. O günlerin TBMM tutanaklarından en çok Türkçülük yapan
milletvekillerinin kökeni biraz irdelenirse anlaşılacaktır.
Türk
Bayrağı’ndan gömlek yaparak giyenler, bu hareketlerinin Bayrağa saygısızlık
olduğunu bilmiyorlar mı? Ülkede her şeyi Türklüğe göre dizayn etmek, asıl
bölücülüğün sebebi değil midir? Halbuki bu ülkede, Türk Türklüğünü, Kürt
Kürtlüğünü, Alevi Aleviliğini, Müslüman Müslümanlığını, gayrimüslimler kendi
inançlarını ve dinsizler de dinsizliğini yaşayabilselerdi, bunların sahteleri
türeyemezdi.
Bayrağı
sırtına gömlek, Atatürk’ü de gömleğin yakası yaparak, camide Cuma namazını
kıldıktan sonra, akşam lüks bir restoranda demlenirken, Türkiyem şarkısı ile
pistte göbek atıp, sahip olduğu güçlü Devletin makamını kullanarak, servetine
servet katacağını biliyordur. Bu beyler, ülkede sıkıntıya girdiklerinde, yurt
dışında güvence altına aldıkları dövizlerine güvenerek, vatan-millet-bayrak
akıllarına bile gelmez.
Bu gün 6
Mayıs, İdam sehpasına giderken “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği”
diyen, Türkiye’nin gerçek devrimcilerinin ve yurtseverlerinin simgesi haline
gelmiş, sevgili Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilişlerinin yıl
dönümüdür. Evet, Mart ayı gibi Mayıs ayı da devrimcilerin, sosyalistlerin
unutmaması ve anılması gereken günlerle doludur. Gerek Mahir Çayan olsun, gerek
İbrahim Kaypakkaya olsun ,gerek Deniz Gezmiş olsun ve gerekse tüm diğer
devrimciler olsun, savunmaları ile yazılarını okuduğunuz zaman, Türkiye’nin
gerçek yurtseverleri ve aydınları olduklarını anlarsınız. Ne yazık ki, dönme ve
kırma türevi sahte Türkçüler tarafından “Terörist ve bölücü” oldukları
gerekçesiyle idam edildiler. Tarih bu devrimci arkadaşlarımızı haklı
çıkarmıştır.İdam eden “Vatansever”leri lanetlemiştir.Bu yiğit insanların anısı
önünde saygı ile eğiliyorum.
Cesaretine hayran olduğum
Sayın Nil Demirkazık’tan e-posta ile aldığım ve bu sitedeki “KÖŞELi DEMOKRASİ”
sayfasında yayınlanan yazısından bir cümleyle bitirmek istiyorum. “Aydın,
yüzünü devlete değil topluma dönmek zorundadır.
Aydın, devlet-merkezci sistemi savunmaz.
Milliyetçi-ulusalcı ve ideolojik bu sistemi sorgular.”
6 Mayıs 2006 -
MUSTAFA ELVEREN -
EMEKLİ ÖĞRETMEN