AKIN BİRDAL VE KÜRTLER
Mustafa Elveren – Em. Öğrt
12 Mayıs 1998 tarihinde, dönemin İnsan Hakları Genel
Başkanı Sayın Akın Birdal’a yapılan “Andıç”lı suikastin bu gün sekizinci yıl
dönümüdür.Konuyla ilgili olarak hatırladığım kadarıyla, o tarihte MED veya MEDYA
TV.’de PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan’ın telefonla katıldığı bir canlı
programda şunları söylüyordu. “Akın Birdal’a yapılan bu alçakça saldırıyı
nefretle kınıyorum,.Akın Birdal’ın direnerek bu ölümden kurtulması, Kürtler
için büyük bir şans olacaktır. Kürtlerin de yeniden dirilişi demektir. Ben,
Akın Birdal’in hayata tekrar döneceğine inanıyorum. ” Gerçekten de Akın Bey
bu suikasttan adeta tekrar dirilmek suretiyle kurtulmuştu. Ve PKK Liderinin yine
bir öngörüsü daha gerçekleşmişti.
Sevgili Akın Ağabey’in üzerine onlarca kurşun sıkılmış,
suikastın ardında ben de dahil olmak üzere, birçok arkadaşımız, Akın Bey’den
maalesef ümidimizi kesmiştik. Bir süre sonra Sayın Akın Birdal adeta ölmüş ve
tekrar dirilmişti. Başta Türkiye Sosyalist ve Devrimci örgütleri olmak üzere,
Kürt Özgürlük hareketi ile örgütleri de yeniden dirilmenin ve kurtuluşun
heyecanını yaşıyorlardı.
Evet, Akın Birdal öldü ve dirildi. Ama O yine hep barış
dedi, insan hakları dedi. Hatta kendisini öldürmek isteyen katili için, bir tv.
Programında şunları söylemişti;”eğer idam gibi bir cezayla karşılaşsaydı, ilk
önce bu cezaya ben karşı çıkardım. Çünkü , ben bir insan hakları savunucusuyum”
Bu kadar çok hoşgörülü olan Akın Birdal,, bir o kadar da demokrasi ve insan
hakları savunucu bir militandır. O, 7 Nisan 2006 tarihli Sosyalist Demokrasi
Dergisi’nde şunları yazıyordu, “..Dayanışma ve kardeşlik için ne yapılacaksa
birlikte yapmanın zamanı değil midir? Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü
için uzatılan barış elleri tutmanın, özgür geleceğe birlikte yürümenin
zamanıdır. Barışın zamanı yoktur…” diyerek, Kürt halkıyla dayanışmanın ve
barışın öneminin altını çizmektedir.
Cengiz Çandar; “Akın
Birdal’ın vurulduğunu duyduğum anda, “Hepimiz adına demek ki vurulmak için o
seçildi” düşüncesi aklımdan geçti….Şimdi endişelenecek bir şey yok. Benim ve M.
Ali’nin güvenliği Akın Birdal’ın vurulmasıyla sağlanmış oldu. Akın Birdal
hepimiz adına vuruldu” şeklinde, 12 Mayıs günkü köşesinde bu bilgileri
aktarmaktadır. Yani Sayın Akın Birdal’ın dirilmesi, aynı zamanda birkaç aydını
ve yazarı da beraberinde ölümden kurtarmıştır. Akın Birdal’ın dirilmesi, hem
Kürt Özgürlük Hareketi açısından, hem Türkiye Devrimci ve Sosyalist Hareketi
açısından, hem Cengiz Çandar ile M.Ali Birand açısından çok olumlu katkı
yapmıştır.
Konu insan hakları savunucularından açılmışken, yine
İnsan Haklarının yılmaz savunucusu olan Sayın Eren Keskin’in yazısından da bir
alıntı yapmak gerekir. “Biz, 150 kişide kaldıkça ve de gücümüzü Kürdistan halkı
ile birleştirmedikçe bu özel teşkilat daha çok Şemdinliler yaratacaktır” Evet,
Sayın Eren Keskin’in dediği gibi, gücümüzü birleştirmediğimiz müddetçe, bu güne
kadar Susurluk’tan Şemdinli’ye hiç bir şey değişmedi ve değişmeyecektir de.
Sayın Akın Birdal’ın gerek barış, insan hakları ve
demokrasi mücadelesinde, gerekse Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü için
verdiği mücadelesinde, saygıyla selamlıyorum. Mayıs ayı devrimciler için bir çok
önemli olaylarla doludur. Mesela, 1 Mayıs, 6 Mayıs, 18 Mayıs, 12 Mayıs…Sevgili
Akın Birdal’ı Sekizinci diriliş yıldönümü olan 12 Mayıs’ta hatırlamak istedim.
Bu güne kadar demokrasi, barış, insan hakları ve özgürlükleri için verdikleri
mücadeleden dolayı ve bu uğurda hayatını kaybedenleri, cezaevine girenleri, yurt
dışında zorunlu sürgünde olanları, cezaevlerine yapılan insanlık dışı “Hayata
Dönüş” operasyonları sonucu sakat kalanları, bu vesileyle bir daha mücadeleleri
önünde saygı ile eğiliyorum. İyi ki varsın Akın Birdal. Akın Birdallar
çoğaldıkça, kurtuluşumuz da o kadar yakın olacaktır.
Koman Köyü internet sitesi vesilesiyle internet
üzerinden tanıştığım, İsviçre’de bulunan köylüm ve aynı zamanda bu sitenin
“Komanlı Şair ve Yazarlar” sayfasında şiirleri yayınlanan Turan Göçer’in Sayın
Akın Birdal için yazdığı şiir ile bitirmek istiyorum.
akin birdal'la
akin birdal icin
anadoluda birdal
öyle sammidirki birdal hafifce gülüsü vardir
gülünce umut verir insana
dostlun kardesligin özgürlügün umudu
öylesine aci anlatirdiki kaybolan, vurulanlari
isyan ederdi tüylerim vücuduma
firlamak ister bedenimden
sindiririm ellerimle
dalindan koparilan meyvelerin
tektek istatistiklerine girer
burkulur kalpler
alkislanir yere düsenler
bir dalida kirdilar
kiranlar sanmasinki birdali kirdilar
anadoluda bin dal var
bunuda unutmasinlar
(turan
göcer)
MUSTAFA ELVEREN - EMEKLİ
ÖĞRETMEN
12 Mayıs 2006