“Aleviler
Sağa Açılıyor” mu?
Mustafa
Elveren – Em. Öğrt
Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte, son günlerde bir kısım basında Alevilerle
ilgili çıkan haberler dikkat çekicidir. Başta ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu
olmak üzere, Saadet Partisi’nden MHP’ye kadar birçok partinin Alevi kesime
yönelik projeler geliştirdiğini, ANAP Genel Başkanı Sayın Erkan Mumcu tarafından
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 'İnanç Hizmetleri Başkanlığı' adı altında yeni
bir birimin kurulmasını istemesi, hayra alamet değildir. Bu doğrultuda,
kendilerini alevi “babası” ya da “dedesi” olduğunu iddia eden kaşarlanmış birkaç
politikacının “Yıllardır Sola oy
veren alevilerin sağ partilere açılacağı” yönündeki demeçleriyle süsleyerek
Alevi Halkını yanıltmaya yönelik bir çalışmanın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Aynı
doğrultuda demeç veren şu isimleri dikkatlice inceleyiniz. Cem Vakfı yöneticisi
Yesari Gökçe, Alevi yazar Reha Çamuroğlu ve Cemal Şener, Bektaşi babası Şakir
Keçeli, (Burada eski CHP’li şimdiki Saadet Partili ve Ehlibeyt Vakfi Başkanı
Fermani Altun ile Riza Zelyut’u da unutmamak gerekir) oh ne ala! Cem Vakfı’nın
lideri durumundaki kişiyi aleviler artık çok iyi tanımaktadırlar. Yıllardır
Kemalizm şapkası altında başta Oniki Eylül diktatörlüğünün ürünü olan Turgut
Sunalp’ın MDP’sine Alevileri pazarlayan bir kişi olduğu biliniyor. Hatta Tansu
Çiller ile pazarlıklar yaptığı, Çiller’den Aleviler adına bütçeden para aldığı
da söylenmektedir. Alevi Yazar dedikleri Reha Çamuroğlu ise, zaten yıllardır
DYP’nin yönetici kadrosunda çalışan kişidir. Cemal Şener ile Alevi babası diye
adı geçen Şakir Keçeli ise, yıllardır CHP’nin içinde yöneticilik ve geçmişte
milletvekilliği ve senato üyeliği adayı olmuşlardır. İlk Devlet Partisi olan
CHP’nin solculukla bir ilgisinin olamadığı bilinen bir gerçektir. En başta MHP
olmak üzere, her biri Kemalizm’in farklı versiyonu olan partilerdir. Bunlara
solcu alevi demek tabiatına aykırıdır. Bu zihniyet yetmişli yıllarındaki Birlik
Partisi’nin onlarca milletvekilini Süleyman Demirel’e teslim eden sahte
Alevicilerdir. Hiç kimse Aleviliği Kemalizm ile eş değerde tutamaz. Bundan
böyle, “Rejimin sigortası” oyununu oynamamalıdır.
Yıllardır “Şeriat geliyor” korkusuyla aleviler, “komünistler gelir, din elden
gider” korkusuyla da İslamcılar hep karşı karşıya getirildiler. İşte Maraş,
Çorum, Sivas, Gazi vb. olayların sebebi “Devletin Bekası” adına yapılan kanlı
politikalar değil mi? Bu gün ise, biraz daha şekil değiştirerek, “Vatan
bölünüyor” korkusuyla halkı yönlendirerek meydanlarda linç olayların
yaşanmasına sebep olmaktadırlar. Bu ülkede bir kısım siyasi partiler hükümet
oldular, fakat hiçbir zaman iktidar olamadılar. Bu çarkın içindeki bazı akılsız
politikacılar da, “Bölücüleri” meclise taşımamak için kazdıkları yüzde onluk
baraj kuyusuna kendileri düştüler. Bu nedenle halkın yüzde elliden fazlası
şeklen de olsa mecliste temsil edilmemektedir.
Yine,
bir çoğumuz biliyoruz ki, gerçek demokratik – laik devlet düzeninde ne zorunlu
din dersi eğitimi olur, ne de Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlar olur. Dini
kurumları devlet finanse edemez, ancak denetler. Zaten binlerce vakıf ve
dernekler aracılığıyla yapılan finans kaynakları mevcuttur. Bu kadar büyük bir
rant pastası ortada mevcut iken, Diyanet İşleri Kurumu gibi ikinci büyük rant
pastasına gerek var mıdır?
Bu
gün durup dururken Alevilerin oyları bu beyleri neden ilgilendiriyor? Benim
anladığım kadarıyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yakında iki önemli davayı
ele alıp görüşeceklerdir. Bunlar, zorunlu din dersi eğitimi ve seçim baraji ile
ilgili açılan davalardır. İşte tam burada Devlet basını da kullanarak, sözüm
onlara “alevi babası, dedesi”ni devreye sokuyor. Çünkü, AİHM’den aleviler lehine
çıkabilecek bir sonucu aleyhine çevirmek istediklerini tahmin etmek zor olmasa
gerek.
Artık
aleviler oyuna gelmemelidirler. Kürtlerin uyanmasıyla birlikte aleviler de
uyanmışlardır. Bundan sonra hiçbir korkuya ve kışkırtmaya kapılmadan, barış ve
özgürlük temelinde, hak mücadelesinde kendisi gibi mağdur olan diğer halklarla
birlikte öncelikli ortak paydalarda bir araya gelerek, demokrasi yolunda
ilerlemektir.
25.09.2006
Mustafa Elveren
elverenmustafa@hotmail.com
www.komanweb.bravehost.com
|