Doğum Günün Kutlu Olsun “Gözüm”
Mustafa
Elveren – Em. Öğrt
Merhabalar "Gözüm",
28 Ekim'de doğum gününü kutlayacaksın, çünkü hayat hikayende öyle
yazıyor. İyi ki doğdun Ahmet , nice 28 Ekimlere, nice yıllara.
Senin o muhteşem konserlerini ne çok özlemişim. Seni sevenlerinin gönlünde
ebediyen yaşayacaksın.
Doğum Günün Kutlu Olsun "Gözüm".
Sen Türkiye'de bir devir açtın. Tarihe çok önemli bir not düşürdün. O
günlerde bir çok kimsenin cesaret edemediği bir sorunu, yani Kürt sorununu
dile getirdin, hem de ırkçı “Vatansever”lerin yoğun olduğu bir gecede.
Tarih Seni haklı çıkardı. Değerli Hemşerim Şair Ahmet Telli’nin dediği gibi
“Deniz, Mahir, İbrahim, Che, birileri tarafından görevlendirilmediler;
onlar kendi hayatlarını ve bütün hayatları çiçeklendirmek üzere, tıpkı doğa
gibi davrandılar. Cahit Arf, Einstein, Galileo, Edison, kendilerine görev
verildiği için değil, hayatla kendi aralarındaki ilişkiyi anlamaya
çalıştıkları için bilim insanıydılar” Sen de hem bir müzik
sanatçısıydın, hem de evrensel bir devrimciydin. Sana birileri tarafından
görev verildiği için değil, insan olduğun için, bilim adamı olduğun için,
demokrasiye inandığın için, özgürlüğün ne olduğunu bildiğin için, en
önemlisi de devrimci ve sosyalist ahlakının gereği için özgürlük
mücadelesinde yerini aldın.
Senin konumunda olanlar, hemen hemen hepsinin şan, şöhret ve para peşinde
koştuğu, lüks otel barlarında yaşadığı, günlük sevgili değiştirdiği bir
ortamda, sen bunların tümünü reddettin. Halkla buluştun. Tıpkı Nazım Hikmet
ve Yılmaz Güney gibi. Bu özelliklerinden dolayı Paris’te
('Pere Lachaise') Yılmaz Güney’e komşu
oldun.
Birkaç hafta önce Sayın Akın Birdal ile yapılan bir röportajda,
Gazeteci Dilek Yaraş'ın sorduğu “Vatan
haini kimdir sizce?”
şeklindeki
bir soruya,
Sevgili Birdal şu cevabı vermişti. ”Tarifi
bellidir. Nazım Hikmet anlatmıştır onu:
‘’... siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim....’’, "demiştir... Alın şöyle
günlük gazeteleri ve görün Nazım’ın anlattığı insanların fotoğraflarını."
Nazım Hikmet vatan hainliğini ne kadar iyi tarif etmiş değil mi? Sana
o çirkin saldırıyı ve iftirayı yapan "vatansever"lerin yüzlerine
Nazım'ın bu dizeleri bir tokat gibi çarpıyor.
O gece sana çatal-bıçak-kaşık fırlatan “vatanseverleri” hiç unutamam ve af
edemem. Değerli yazar Muhsin Kızılkaya'nın bu konuyu çok objektif bir biçimde
yazdığını hatırlıyorum. Daha çok da kürt kimlikli sanatçıların neden sessiz
kaldıklarını, hatta bazılarının piste çıkıp sözüm onlara “Vatansever”lerle
birlikte onuncu yıl marşını söylemeleri çok zoruma gitmişti. Ben bir
eğitimci olarak çok utanmıştım. O günden itibaren Onuncu yıl marşından
içimden nefret etmek geliyor.
Sevgili İki Gözüm,
Senin o tarihte söylediklerin bu gün devlet ve hükümet koridorlarında
tartışılıyor. Hatta bir bölümü uygulamaya bile konuldu. Buna rağmen hala
“Vatan Hainliği” gibi çirkin sözlerle Seni rahatsız etmelerine gönlüm razı
olmuyor. Artık tüm Türkiye gerçekleri görmeye başladı. Bu gün magazin
aleminde genç kadınlarla aşk yaşamak için her türlü pisliğe bulaşanlar,
askerlikten kaçmak için her türlü dalavereyi yapanlar da ve diğer
kışkırtıcıları artık yavaş yavaş nasıl “vatanseverler” oldukları ortaya
çıkıyor.. Gerçek vatanseverlerin de kim olduğunu öğrenecekler.
Halkımız, artık vatan-millet-bayrak söylemlerinin arkasına sığınarak, ülkeyi
sömüren mafya artığı çeteleri iyi tanımaya başladı.
Duy beni İki Gözüm! Tarih Sen’i haklı çıkardı. Bir zamanlar devlet içindeki
karanlık güçlerin desteğiyle müziğini yasaklayanlar, bu gün utançları
yüzlerinde belli ediyor.. Artık her yerde senin müziklerin çalıyor.
“Kürdüz biz ölene kadar, vallahi biz dostu özledik”. Senin bu dizelerin
tarih boyunca hafızalarda silinmeyecektir. Doğum günün kutlu olsun, İyi ki
doğdun Ahmet Kaya. Seni sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Hoşça kalın
"Gözüm.”
28/Ekim/2006
Mustafa Elveren
Emekli Öğretmen
E-POSA :
elverenmustafa@hotmail.com
WEB SİTESİ:
www.komanweb.bravehost.com
|