Sayın Yaşar Kaya’nın tarihle hesaplaşması Mustafa
Elveren – Em. Öğrt
“Saddam idam edilmemeli diyen bir Kürdün aklına şaşmak ve Kürtlüğünden şüphe
etmek gerekir … Türk Solu’nun rahminde büyümüş bir kaç Kürdün ben idamdan
yana değilim demesi Halepçe kadar büyük cinayettir.”
Bu sözleri Yaşar Kaya gibi bir Kürt aydınına uygun bulmadım. Çok değer
verdiğimiz bu ağabeyimiz, her yazdığı yazısında ya solculara veya demokratik
Kürt muhalefeti siyasetine çatmaktadır. Şimdi neden Kürt birlikteliğinin
gerçekleşmediğini anlamaya başladım. Çünkü, Kürt Liderleri, önderleri,
yazarları ve aydınları kullandıkları dile yeterince dikkat etmiyorlar.
İdama ya karşı çıkılır, ya da savunulur. İşine geleni idam etmek, işine
gelmeyeni de idamına karşı çıkmak, daha çok Türk usulü bir yöntemdir. Başta
Kürtlere düşmanlık yapan Saddam, Ortadoğu’da bir çok halka da düşmanlık
yapmıştır. Saddam’ın elleri kanlı, zalim bir diktatör olduğunu bütün dünya
alem bilmektedir. Tüm bunlara rağmen, ben de Saddamın idam edilmesinden yana
değilim. Şimdi benim aklıma şaşmak, Kürtlüğümden şüphe etmek ve Saddam gibi
cani mi görmek gerekiyor? Yaşar Ağabey’in sözlerini okuyunca, çok üzüldüm.
Neredeyse ben bile kendimden şüphe etmeye başladım. Sayın Yaşar Ağabey, Siz
bizi hiç anlamıyorsunuz, ya da anlamak istemiyorsunuz. Tamam, eleştiriniz,
en ağır eleştirilerinizi zaten yapıyorsunuz. Bu sizin tabii hakkınızdır. Bir
taraftan “çocuklarımıza sahip çıkacağız” deyip, şefkat elinizi
uzatıyorsunuz, , öbür taraftan “bu çocukların aklından ve Kürtlüğünden şüphe
ediyorum” diyeceksiniz.
Peki, Irak Devlet Başkanı ve Kürt Liderlerinden Sayın Celal Talabani İçin
ne diyeceksiniz? Basından öğrendiğimiz kadarıyla, Sayın Talabani, “Ben
Saddam’ın idam kararını imzalamam, o gün gelirse, izne veya yurtdışı göreve
ayrılır, yardımcılarımdan biri imzalayabilir” şeklinde demeçler verdi. Size
göre, Sayın Talabani’nin aklından ve Kürtlüğünden şüphe etmek mi gerekiyor?
Şimdi diyeceksiniz ki, “O diplomatik ve taktik bir durumdur” Öyle de olsa,
yine idama karşı çıktığını açıkça söylemektedir.
Yine, 18 Kasım
2006 Cumartesi günü Kürdistan-Post’un yazarı olan Sayın M.
Salih Erol’un yazısını bir okuyucu olarak ben de inceledim. Ayrıca, Roj Tv
ve benzeri çizgideki yayın organlarında bir çok Kürt aydın ve yazarını da
izledim. Onlar da hepsi Saddam’ın idam edilmesinden yana değiller. Şimdi tüm
bu kadar Kürt aydın ve yazarların aklından ve Kürtlüğünden şüphe mi
edeceksiniz? Bunlara Saddam gibi cani mi diyeceksiniz? Bu insanlar Saddam’ı
korumak için değil, tam tersine Saddam’a en ağır cezanın uygulamasını
istiyorlar.
Sizin savunduğunuz “Bu kanlı tarihle
hesaplaşmak” mantığınız karşısında,
gerçekten de çok şaşkınlık duydum. Bu düşünce Kan Davası
düşüncesinden hiç farklı değildir. Bence, Daha çok Kürtlerin uyguladığı bu
kötü geleneği savunmak, barışa ve insanlığa hizmet etmez. Hele hele sizin
gibi tecrübeli ve bilgili bir Kürt Önderinden duymak, bizleri üzmektedir.
Sizin bunca engin tecrübelerinize ve bilgilerinize rağmen, belki ben sizin
yazınızı yanlış yorumlamış olabilirim. Eğer böyle bir durum varsa, lütfen
beni uyarınız.
Yaşayan Kürt Tarihi ve Çınarı Sayın Yaşar Kaya, bu defa ağır eleştiriler
yaparak, Sizi biraz incitmiş olabilirim. Ben sizi ne kadar eleştirsem de,
görüşlerinizin bir bölümüne katılmasam da, yine sizi çok seviyor, Sizin
düşüncelerinizi dikkate alıyor ve önem veriyorum. Size karşı hiç bir zaman
saygım ve sevgim değişmemiştir. Buna inanmanızı isterim. Kalbinizin ne kadar
hassas olduğunu biliyorum. Bu eleştirilerimle sizin kalbinize zarar vermek
için değil, tam tersine size katkı sunabilmek amacını taşımaktayım. Belki
bana çok alınacaksınız, ben her zaman sizi sevgi, saygı ve dostlukla
anacağım. Bu övücü sözlerimden dolayı belki bir çok solcu arkadaşlardan
zılgıt yiyeceğim. Ama olsun, sizin için değer.
21/11/2006
Mustafa
Elveren
Emekli Öğretmen
E-POSA
:
elverenmustafa@hotmail.com
WEB
SİTESİ:
www.komanweb.bravehost.com
|