Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu

 

 

Sivas Şehitleri

 

 

1 Ocak 2007 Tarihinden İtibaren HİT

SAYIN BEDİRHAN EPÖZDEMİR'İN TESPİTLERİNE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMDİR

Mustafa Elveren – Em. Öğrt

Sayın Bedirhan Epözdemir'i  Kurdistan-Post sitesi'nde yayınlanan bir kaç yazısını okuyup tanımaya çalışıyorum. Bunun dışında herhangi bir tanışıklığım yoktur. Sayın Bedirhan Epözdemir’in bu sitede yayınlanan “KÜRD GÜNDEMİ ve BİR ÇAĞRI” başlıklı yazısında, kürt sorunu,  kürt siyaseti ve siyasetçileriyle ilgili yaptığı tespitlerin çoğuna ben de katılıyorum. Sayın Epözdemir çok doğru tespitler yapmış fakat, çözüm konusunda herhangi bir önerisine rastlamadım. Bu güne kadar ortak paydalar üzerinde çözümler üretememizin sebebi. "Belkide biribirimizle uğraşmaktan, komplo teorileri üretmekten veya sanal dünyalarda dolaşmaktan dolayı zamanımız olmadı."  O nedenle, ben de Sayın Epözdemir'in bu tespitlerene katkı sunmak amacıyla, yararlı olacağını düşünerek, kendimce bazı  çözümler üretmeye çalışacağım. Daha doğrusu çözüm önerilerini sunmaya çalışacağım.

Aslında bana göre çözüm çok zor değildir. Yazarın dediği gibi, "Aile bireyleri arasında barışı sağlamayanların, komşularla barış içinde yaşayamayacakları..." gerçeğinden hareketle, ilk önce kürt siyasetçileri, örgütleri ve yazar-çizerlerinin ortak paydalar etrafında birlikteliğinin sağlanması gereklidir. Ancak, dört parça hatta beş parçaya bölüştürülmüş kürt topraklarını birleştirip, birleşik bağımsız sosyalist  Kürdistan  gibi güzel bir hayalin ortak payda olamayacağını da belirtmeliyim. Fakat,  bu tezi savunanların görüşlerini dile getirmelerine de karşı çıkılmamalıdır. Yine federasyon tezinin tüm kürdistan parçalarına uygulamak da ortak payda olamaz. Ancak, Güney Kürtleri gibi federasyon tezine uygun olanlara da karşı çıkılmamalıdır. Ayrıca, Türkiye'deki (Kuzeydeki) kürtler tarafından en çok savunulan ve uzun yıllar sonra gerçekleşmesi mümkün olabilen Konfederalizm gibi bir tezin de dayatılmaması gerekir. "Demokratik Cumhuriyet"  tezinin konfederalizm çerçevesinde değerlendirmelerin yapılması ve bu konudaki görüşlerin açıklanmasından da rahatsızlık duyulmamalıdır. İmralı'da demokratik bir hak olarak yapılan  açıklamalara karşıtlık ya da aşırı taraftarlık yapılmamalıdır. Özcesi, her parçanın özgül koşullarına göre hareket edilmelidir. En önemlisi de ortaya konulacak herhangi bir çözüm önerisine, kürtlerin sadece siyasetçileri ve elit kesimi ile değil, o parçada yaşayan halkın çoğunluğunun görüşleri dikkate alınmalıdır.

Şimdi, tüm  saydığım bu tezleri harmanlayarak. "Kürt Ulasal Demokratik Birliği"ni sağlamak mümkündür. Bu çerçevede  kürt siyasi kurumlarının  ve şahsiyetlerinin kendi siyasi kimlikleri ile dinsel inançlarını  koruyarak, kişisel hırslarını ve çıkarlarını bir tarafa bırakarak, ortak bir örgütün çatısı altında birleşmeleri gündemiyle, ilk adımını atmaları için hemen bir konferans veya kongre yapmaları doğru olur. Bazı önyargıları önlemek için bu konferansın veya  kongrenin Ankara ve Diyarbakır dışındaki bir ilde yapılmasının daha uygun olacağı düşüncesindeyim. Bu örgütlenme dernek, vakıf veya bir siyasi partinin çatısı altında da olabilir.Yani, önce hepimizin seveceği ve hoşuna gidebileceği bir kürt türküsünü ortak söyleyebilme yeteneğini kendimizde bulmalıyız. Daha sonra bu türküyü evrenselleştirebiliriz. Durum böyle olunca da, kürtlerin kendi dışındaki diğer demokratik siyasi örgütlerle bir araya gelmeleri kendiliğinde oluşacağını söylemek abartılı olmaz. Aksi takdirde, sadece Ankara Misketi'ni çalarak,  oynamaya devam edip, kendimizi kandıracağız. Sevgili Hasan Bildirici'nin belirttiği gibi, "ABD Kürtleri satabilir mi? ... Bu zamanda ABD için en kötü ticaret, Kürtleri satışa çıkarmak olsa gerek ". Eğer kürtlerin birlikteliği sağlanamazsa,  Bildirici'nin bu  kaygısında ne kadar haklı olduğunu hep beraber göreceğiz. Dileğim o dur ki, bu duruma düşmemelidir. 

Kürtler, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirebilirler. Önümüzde en geç on ay gibi kısa bir süre sonra genel milletvekili seçimi yapılacaktır. Yukarıda açıkladığım ortak paydalar çerçevesinde seçimde ilkeli birlikteliği sağlamak mümkündür. Seçimlere hangi şartlarda ve nasıl katılması gerekeceğinin ayrı bir makale konusudur. Bu konuda önümüzdeki günlerde kendi görüşlerimi ayrıca yazacağım. Bu birliktelik sadece seçimden seçime olmamalıdır. Mutlaka ilkeli ve sürekli olmalıdır. Bunun dışındaki birliktelikten yarar değil, zarar gelir.

15/12/2006

Mustafa  Elveren

Emekli Öğretmen

E-POSA         :  elverenmustafa@hotmail.com

WEB   SİTESİ:   www.komanweb.bravehost.com

SAYIN KUTBETTİN ÖZER'İN E-POSTA İLE GÖNDERDİĞİ YORUM YAZISI AŞAĞIDAKİ GİBİDİR.

Değerli M. Elveren

Sayın Bedirxan ile ilgili yazını içtenlikle okudum. Bedirxan hep böyle yazar. Yüreği yanıktır. Kürdistani düşünür, Kürdistani yazar. Bazen  seyrek görüşmemiz var.  Kalemini Kürdçe ve Türkçe dillerini çok iyi bilenlerdendir. İki dilin kullanmasını bilen ve birikim sahibidir.

Her yazarın yazdığı ilah doğrudur diye bir kayıt yok elbette. İnsan hatalarıyla büyür. Yaptığı hatalarıyla birlikte doğru seçenekleri arar bulur. Buna rağmen yazarların yazdıkları yazıları genişleterek, derinleştirerek tahlil etmek faydalıdır.

 Ne yazık ki, vizim yazarlığımız Küre siyasetçilerin yaptığı Konferans ve Kongrelere benziyor. Yazı iki gün geçtikten sonra mazilere karışıyor, toz-tuz oluyor. Ne senteleşen oluyor ve ne de neden böyle yazıyorsun diyenler varsa da pek azdır. Çünkü insanlarımızın çoğu eleştirmelerden korktuğu gibi, özeleştirmeden de korkak yazarlarımız vardır. Açıkçası yan yatalım ve aferin güzel yazmışsın alkış tutalım.

Bence eleştiriye tahammül eden, hatalarıyla birlikte özeleştirisine her zaman hazırdır. İleriyi gören, aydın olmanın yeteneği bu halkalardan özdeşlenir.

Selamlar

Kutbettin Özer

PS; Sayın Bedirxan ve size yanıtım olacak.

Başarılar dileğimle değerli dostum.

 

  Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu