Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu

 

 

Sivas Şehitleri

 

 

1 Ocak 2007 Tarihinden İtibaren HİT

LAİKLİK VE DİYANET BÜTÇESİ

Mustafa Elveren – Em. Öğrt

Yıllardır Türkiye bütçesinin hep İMF gözetiminde ve direktifi ile hazırlandığını artık herkes biliyor. Bu Türkiye'nin bir gerçeğidir. Bundan sonraki  bütçelerin de aynı şekilde hazırlanacağını söylemek, bir kehanet değildir. Çünkü, bu güne kadar bütçeyi hazırlayan hükümetler tarafından Türkiye halkının  torunları bile ödemeyeceği kadar İMF’ye borçlandırmışlardır.Aynı şekilde iç borçlanma ile mafya ve kan emici  tefeciler  gibi para  sahibi olan çevrelere de bizi borçlandırmışlardır. AKPARTİ hükümetinin de 2007 yılı için  hazırladığı bütçe bu çerçevede hazırlanarak, geliriyle, gideriyle Meclis'e geldi ve pek fazla  tartışılmadan Meclis tarafından kabul edildi. 204 milyar YTL. Olan bütçenin 53 milyar YTL.si faizlere ödenecektir. Erbakan’ın kendi çıraklarına söylediği biçimiyle, “Bunların hepsi faizcidirler.”

Bu yılki Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi, 2006 yılı bütçesinden yüzde 25 daha arttırılarak, 1 milyar 638 milyon YTL ödenek ayrılmıştır. Bu durumda, Dış İşleri, Kültür, Ulaştırma, Bayındırlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Ticaret Bakanlıklarına ayrılan ödenekler, Diyanet İşleri Başkanlığı'na ayrılan ödeneğin çok gerisindedir. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasını isteyen siyasi partilerin kapatılması için 12 Eylül  Anayasa’sına neden  hüküm koyduklarını anlaşılmaktadır. Bu kadar büyük parayı Diyanet İşleri gibi bir kurumun  bütçesine aktarmakla en büyük tarikatı Devlet finanse ediyor desem, yanlış mı olur? Bu kurumun temeli Kemalist olduklarını iddia eden On İki Eylül Cuntası tarafından daha da güçlendirmiştir. Bu  güne kadar hiçbir hükümet de itiraz etmedi. Halkın gözünün içine baka baka “Türkiye laiktir, laik kalacaktır” yalanını yutturmaya çalıştılar. Hatta biraz başarılı da  olduklarını söyleyebiliriz.

Bu kurumun yarattığı yüzlerce suni tarikat yetmiyormuş gibi, Cumhuriyet Eğitim Merkezi (CEM Vakfı) eliyle bir de “laik Alevi” tarikatı yaratılmak istenilmektedir. Eskiden bu tarikatlar vasıtasıyla günde beş vakit  “dinsiz komünistler geliyor” diyenler, artık bundan sonra  yine bu tarikatları kullanarak, her gün beş vakit  kimileri “vatan, millet, bayrak, sakarya”  edebiyatıyla  Kemalizm’in arkasına saklanarak, kimileri ise “din, iman, ezan, ” gibi terimlerle kendilerini kamufle edip, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan vakıf adına ya da din  görevlisi olarak maaşlarını alıp, “bölücülük” ve “şeriatçılık” gibi safsatalarla halkı kandırmaya devam edeceklerdir.

Bu veriler göz önüne alındığında, Türkiye'nin Laik olduğunu iddia edenlere şunları hatırlatmak istiyorum. Bütçede en büyük payı alan Devlet kurumları arasında  Diyanet İşleri başkanlığı'nın bulunduğu bir ülkenin laik olamayacağını bilinmesi gerekir. Gerici örgütlenmelerin  daha çok bu kurumda yapıldığı da bilinmektedir. Bu ülkede milyonlarca Alevi’yi hiç ilgisi olmadığı halde Müslüman hatta islam’ın sünni mezhebi içine sokmaya çalışan bir sistemin laik olması mümkün müdür? Yine Türkiye'nin var olan kürt sorunu çözülmedikçe, dolayısıyla kirli savaşın devam etmesi halinde,  çalışanların ve küçük esnafın bütçeden istenilen miktarda pay alması mümkün değildir. Bu sadece AKPARTİ Hükümeti ile ilgili bir mesele de değildir. Tüm hükümetler tarafından bu güne kadar  uygulanan bir durumdur.

Türkiye’deki demokrasi ve emek güçleri bir araya gelip,  siyasete ağırlığını koymadığı müddetçe, demokratik kürt muhalefeti ile işbirliği yapmadığı sürece, yani Türkiye demokratikleşmedikçe,  bütçelerin emekten yana olabilme şansı hemen hemen hiç yoktur.

Mustafa  Elveren

Emekli Öğretmen

E-POSA         :  elverenmustafa@hotmail.com

WEB   SİTESİ:   www.komanweb.bravehost.com

 

 

 

  Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu