Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu

 

 

Sivas Şehitleri

 

 

1 Ocak 2007 Tarihinden İtibaren HİT

KATİL ÜRETEN  SİSTEM

Mustafa Elveren – Em. Öğrt

TBMM’nin kuruluşundan bu güne kadar her yıl  23 Nisan’da göstermelik temsili demokrasi şölenleri yapılmaktadır. Ne söyleyeceğini ve nasıl davranacağını önceden saat gibi kurulan  bir öğrenciyi Milli Eğitim Bakanı, Başbakan, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı’n koltuğuna oturtup, demokrasi varmış gibi hala bizi uyutmaya devam ediyorlar. Böyle göstermelik  kutlamalar sürdükçe; vatan-millet-bayrak-din- adına  cinayet işleyen  “milli katiller” de çoğalarak ortaya çıkacaklardır. Türkiye’de son zamanlarda  işlenen korkunç cinayetleri göz önüne alırsak, bu görüşümü doğrulamaktadır. Ne yazık ki, bu tür cinayetler hep,Türkçülük, Atatürkçülük, İslamcılık adına yapıldığı, yani ırkçılık ve dincilik üzerine kurgulandığı açıkça görülmektedir.

Avrupa’da kiliseyle birlikte yüzlerce cami yapılıyor, cem evleri açılıyor, hatta tarikat ve cemaat evleri kuruluyor, her ırktan insanlar kendilerini ifade ediyor, buna rağmen Avrupalı hiçbir endişe duymuyor.Türkiye ise,  her şeyden kuşku ve korku duymaktadır. Dolayısıyla  Cumhuriyet sistemini bu korku ve kuşkular üzerinde inşa etmiştir. O nedenle, din ve vicdan hürriyetinin olmadığı, hak ve özgürlüklerin kullanılmadığı,  düşüncenin ifade edilmediği, kısacası demokrasinin işlemediği sürece,  bu tür cinayetlerin devam edeceğini söylemek için kain olmaya gerek yoktur. MİT Eski Daire Başkanı Sayın Prof. Mahir Kaynak bir operasyon olduğunu  söylemektedir.  Sayın Kaynak’ın teorilerine  hep önem vermişimdir. Rahip Santoro, Hrant Dink ve Malatya tipi olaylar operasyon ihtimalini güçlendirmektedir.

Devlet destekli olduğu bilinen ve “Abant Toplantıları” olarak düzenlenen sempozyumlarda Aleviliği İslam’ın içine monte etmeye çalışan “ılımlı İslam”  projesinin de çözüm olamayacağı, artık bilinmelidir. Başta AK PARTİ olmak üzere, Türkiye’nin bir çok önemli sorununu İslam ile çözeceğini sananlar, artık bu zihniyetinden vazgeçmesi gerekir. Aksi halde katilleri üretmeye devam edeceklerdir.

Ancak,  AKP’nin içinde İslamcı olarak nitelenen bazı yazar ve aydınları bunların dışında tutuyorum. Mesela, “Bir Müslüman olarak kendimiz için ne tür özgürlükler istiyorsak başka din mensupları için de aynısını istemeliyiz… İstemiyorsak sorunlu bir din ve özgürlük anlayışına sahibiz demektir” (Mehmet Metiner, 23.04.2007 – Bugün)  Bu cümleleri yazan  Sayın Mehmet Metiner’in görüşlerine önem veriyor ve saygı duyuyorum. Demokrat nitelikli İslamcı bir yazar ile aynı nitelikteki ateist bir yazarın Türkiye’nin önemli sorunlarının çözümü için birlikte hareket etmeleri bence mümkündür ve hem de doğru bir yaklaşım olur. Sayın Şanar Yurdatapan’ın bu konuda çok çaba harcadığını takip etmiştim.

Bir çok yazımda Kurdistan-post Genel Yayın Yönetmeni Sevgili Hasan Bildirici’den alıntılar yapıyorum. Yine Bildirici’den br alıntı yapmadan geçemeyeceğim. “Aydın ve yazarsanız peşinize katil sürüleri düşüyor… Kürt rengi taşır, linçe uğrarsınız adınız tahrikçiye çıkar. İnancınız oruç tutmayı gerektirmediği için Ramazanda sokakta sigara içip dövülürseniz, adınız dine saygısız damgası yer. ... Anadil istersin suç, evinin önüne üç renkli bir eşarp asarsın suç, köyünün adını Kürtçe çağırırsın suç, Kürdistan dersin suç,”  Sayın Bildirici sistemin özelliklerini özetleyerek çok net bir biçimde ortaya koymaktadır. Böyle bir sistem ancak “bebekten katil”  ve suçlular üretir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir an  önce gereksiz kuşku ve korkularından arınıp, var olan cumhuriyeti hızla demokratikleştirip, kendi tarihi ile yüzleşerek gerçekleri kabullenip, “İç düşman” yaratmaktan vazgeçip,  özetle sistemini demokratikleştirebilirse  katil üretmekten kurutulabilir. 23.04.2007

Mustafa Elveren – Emekli Öğretmen

elverenmustafa@hotmail.com

 

 

  Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu