Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu

 

 

Sivas Şehitleri

 

 

1 Ocak 2007 Tarihinden İtibaren HİT

BU HALDEN OHALE Mİ GEÇİLECEK?

Mustafa Elveren

Çıkar ilişkilerini vatan-millet-bayrak üzerinden o kadar çok kurgulamışlar ki , bazen bilerek veya bilmeyerek “Marmaris’te düzenlenen köpek güzellik yarışmasında boxer cinsi iki köpeğe Türk Bayraklı tişört giydirildi” (22.10.2007-ajansbir.com) gibi tiksindirici olaylara sık sık tanık olmaktayız. Bir taraftan bunlar olurken, diğer taraftan Anadolu’nun yoksul Kürt ve Türk  çocukları amacı pek belli olmayan bu kirli savaşta hala birbirlerini öldürmeye devam ediyorlar.

Türkiye Başbakanı Sayın Erdoğan bir TV kanalında canlı olarak "silahlarını bırak, yapılacak bir şey varsa, Parlamento çatısı altında yaparsın, gereken odur.”  Açıklamasının ardından, Hakkari’de askerlerin ve PKK militanlarının karşılıklı çatışarak birbirlerini öldürdüklerinin haberini hemen  basın-yayın ekranlarında buruk bir acıyla izliyoruz. Onlarca Türk ve Kürt gencinin bedenleri toprağa düşüyor ve bu defa ateş sadece düştüğü yeri değil, her tarafı yakmaktadır. Bundan sonrası malum; kandan beslenen savaş lobisi o meşhur hamaset sözlerini tekrarladılar, DTP binalarına saldırılar düzenlendiler, ellerine geçirebildikleri kürtleri linç etmeye çalıştılar, gece yarılarına kadar bayraklı gösteriler yaptılar, bu satırların yazıldığı şu ana kadar bu gösteriler hala devam etmektedir. Kaç defadır denemeye çalıştıkları halkları birbirine boğazlatma senaryosunu tekrar uygulamaya çalışıyorlar. Umuyor ve diliyorum ki, bu defa da başaramayacaklardır.

Tüm bu olaylar olurken, bazı Kürt siyasetçisi, yazarı ve ileri gelenleri de, bu olayları fırsat bilerek sanki her şeyin sebebi DTP’ imiş gibi kafa karışıklığına yol açan tek taraflı olarak özetle şu açıklamaları yapıyorlardı. “PKK'dan gelen talimatları uyguluyorlar. Demokrasi karşıtlarının ekmeğine yağ sürüyor. DTP irade gösterip özgürlüğünü ilan etmeli. Bir projeleri yok, ortamı gerginleştiriyorlar.”  şeklindeki demeçleriyle kendilerine siyasi çıkar sağlamaya çalıştıklarını ibretle görmekteyiz. Öbür taraftan “Konunun Uzmanı” diye görüş belirten bazı “Prof.” unvanlı resmi kişiler ise, çözüm üretecekleri yerde, halkı kışkırtıp, “yangına körükle” gidiyorlar.

Peki bundan sonra ne olacak? TBMM’nin 507 oyla kabul ettiği Tezkere’yi uygulamak gerekçesiyle, öncelikle halihazırda var olan on binlerce korucuyu ve itirafçıyı kullanarak, Kürtlerin yoğun olduğu yerleşim birimlerinde “Bunlar gündüz külahlı, gece silahlı kişilerdir.” gibi uydurma bir gerekçeyle, daha önce de uygulanan kontra katliamları tekrar başlayacaktır. Şu anda pilot bölgelerde var olan “Paralı Özel Timler” bölgenin her tarafına yerleştirilecektir. Bu resmi gücün içinden birçok kişiyi de dolaylı olarak kontralarla iş biriliğine yönlendirip, ortalık kan gölüne ve barut fıçısına döndürülecektir. Yine insan hakları ve demokrasi savunucusu güçlerine antidemokratik yönelimler devam edecektir.  Bu arada yeşil cüppeliler Hac’da, siyah cüppeliler ise Anıtkabir’de birbirlerine nispet yaparak, çözüm aramak bahanesiyle gövde gösterisi yapacaklardır. Ardından bölücülük ve şeriatçılık gerekçesini kullanarak OHAL Yönetimini ilan etmek olacaktır. Ve daha sonra da Türkiye’nin önemli büyük şehirlerinde sıkı yönetim ilan etmek olacaktır. Tüm bunların sonucunda eğer o ana kadar halkı birbirine kırdırtmamışlarsa, 12 Eylül darbesi gibi ateş topu her tarafı saracaktır. Ancak, bu defa ABD “Bizim çocuklar başardı” demeyecektir. Fakat, bölünme fobisi gerçekleşebilir. Zaten bundan sonrasını anlatmaya gerek yoktur. Irak’ta ve bazı ülkelerde yaşanmış olaylar bize korkunç gerçeği göstermiştir.

Anlatmaya çalıştığım bu analize  komplo teorisi olarak da denebilir. Bundan önceki “Tank-Top Oyunu” başlıklı yazımda ortaya koyduğum analiz bu günkü gerçeği işaret etmekteydi. Geçmiş olaylardan dersler çıkartıp, ön sezilerime dayanarak bu tespitleri yaptım. Yoksa herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmamaktadır. İnşallah bu ön görülerim doğru çıkmaz, ülkemiz barış ve demokrasi ortamına ulaşacaktır. Bu temennime ilave olarak, savaşsız, sömürüsüz, barış ve demokrasi içinde tüm halkların birlikte kavgasızca yaşamalarını diliyorum.

22.10.2007

E-POSTA İLE GELEN YORUMLAR

Aleviliğide kullanmayın artık‏, Bu Yazı Sizin Görüşünüzü İfade Etmektedir!..‏

Yazılarınızı yazarken veya web sayfanızda alevileri kullanacak şekilde temalar kullanmayın artık.
Aleviliği kulanarak, alevilerinde sizinle aynı düşüncede olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Yazdığınız ''Bu Hal'den O Hal'e mi geçilecek yazısı banada ulaştı. Okudum sonuna kadar. açıkça söylemeliyimki; size
katılmıyorum. Bu savaş, Türkiye'nin bölünmesi için taşeronluk yapan pkk ile savaştır. Bu memleketi kolay kazamadık ve öyle  kolayca kimseyede bırakmayız. Sizin dile getirdiğiniz Türk-Kürt kardeşliğini hedef alan saldırılar pkk terör örgütü tarafından yapılmaktadır. Ben bir alevi olarak Hrant Dink katlimanı protesto amacıyla yürüdüm, yürüyüşer katıldım. Ama ne yazıkki, o yürüyüşün organize adilmesini sağlayanlar, vatani görevini yaparken şehit düşen askerlerimiz için kılını
kıpırdatmadılar. Bu durumu, demokrasiyi sadece kendi çıkarları için kullanmak isteyen akp iktidarının durumuna benzetiyorum. hakari'de şehit edilen 12 askerimizi kim şehit etti söylermisiniz? Eğer cevabınız pkk değil ise zaten sizinle tartışılacak bişey kalmamış demektir. Yok evet derseniz, ki bu zor gibi görünüyor, o zaman neden pkk eylemlerini
görmemezlikten gelerek yazıyorsunuz bu yazıları? Eğer benim kardeşlerimi, abd nin taşeronu pkk katlediyorsa
ve sizlerde abd yada pkk yı görmemezlikten gelerek, yazılarınızı sadece askerin yapacağı sınır ötesi operasyonları, ohal i hedef alarak yazarsanız sizin demokrasi anlayışınızdan ve objektif yaklaşımınızdan şüphe ederim. 
 iyi günler. 
NİHAT GÜL - snihatgul@yahoo.com
23.10.2007

                            ----------------------------------------------------

kimse bu acılardan, dökülen kanlardan çözüm üretebileceğini sanmasın -  son zamanlar yaşanan acı verici haberler inanıyorum ki duyarlı tüm vatandaşlarımızı duygulandırmıştır. bir taraftan hpg askerleri bir taraftan tc askerlerini kaybederken geride gözü yaşlı kalan insanların acıları acılarımız oluyor ve o zaman anlıyorum hiç bir şeyin eşit olmadığı ülkemizde eşit olan tek şeyin anaların evlatları için döktükleri gözyaşları olduğunu. herkes iyi bilsinki.... kimse bu acılardan, dökülen kanlardan çözüm üretebileceğini sanmasın...  Asmin  -  kani-spi@hotmail.com

23.10.2007

                                       ---------------------------------------------

DERİN ACILAR DİLSİZDİR!  Bütün bu oyunları boşa çıkartmanın ve kardeşlik bağlarını pekiştirmenin tam zamanıdır. “El gövdede kaşınan yeri bilir. Dert bizde, derman ellerimizdedir.”  Pir Sultan Abdal örgütlülüğü olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada demokratik bir ülkede barış içinde  bir arada yaşama dair duyarlılığımızı ve çabamızı sürdüreceğiz.  Devamı

23.10.2007

                                   ---------------------------------------------------------

Sayin hocam gercekten düsüncelerinde cok haklisin bu savas avrupadaki insanlarda da soru isareti birakiyor  umarim bizim temennimiz Bariscil yönden bu cirkin olaylarin biran önce bitmesini istiyoruz.  selemlar / 28.10.2007 -  Ali Yeşiltepe

 

  Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu