KÜRT - KÜRDİSTAN SORUNU VE DEMOKRATİK
CUMHURİYET PROJESİ
Mustafa Elveren – Em. Öğrt
28 Şubat-01 Mart 2006 günü Kurdistan-Post. sitesinde
yayınlanan “RESMİ İDEOLOJİ-DİN-İNANÇ-İBADET”
yazımdan dolayı, kimileri olumlu, kimileri de olumsuz eleştirilerini bana
mesaj yoluyla gönderen okuyuculara teşekkür ederim. Kimi okuyucular
bulundukları ülkeyi de yazmışlar. İtiraf etmeliyim ki, bu derece nezaket
kuralları içinde ve kalitede eleştirileri beklemiyordum. Ama yanılmışım. İyi ki
de yanılmışım.Çünkü, dürüstçe yapılan eleştiriler bana övgü gibi geliyor. Hele
hele, kullanılan üslup, bu durumu daha da pekiştiriyor. Bu sitenin fazla hit
yapmasının sebebi, bence bu bilinçli okuyucu kitlesinin katkılarını da göz ardı
etmemek lazımdır. Doğal olarak her sepette birkaç çürük elmanın çıkması
normaldir. Ancak diğer elmalara zarar vermemesi için ayıklanır. Tabi
istihbarat amaçlı kışkırtmaların da yapılabileceğini, unutmamak gerekir.
Bilindiği üzere, bu site Türkiye üzerinden filtrelenmiştir.Bu durumu ben
yaklaşık bir ay önce bildirmiştim ve siteden de açıklamam yayınlanmıştı. Site
yöneticisi Sayın Hasan Bildirici de bu günkü yazısını bu konu ile ilgilidir.
Siteye ancak filtrelemeyi önleyen programları kullanarak, başka siteler üzerinde
girilebiliniyor. Örneğin ben şu adres üzerinde girebiliyorum
“http://securebar.secure-tunnel.com/cgi-bin/nph-freebar.cgi/110110A/http/www.kurdistan-post.com/
Böylece, site içinde gezinti yapabilirsiniz. Ancak üyelik hesabınızı
aktifleşmediğinden,. sitede yorum yazarak, eleştirilere cevap verme şansınız
yoktur. Teknik olarak bu tür adreslerin de engellenebileceği söylenmektedir.
Konunun uzmanlarına sormak gerekir. Dolayısıyla, bana mesajla gelen eleştirilere
cevap olması için bu yazıyı yazıyorum..
Gelen mesajlardan bir kısmını sırasıyla özetleyerek, cevap
vermek istiyorum.; “…Kurd sorunu,olarak adlandirilan sorun artik Kurdistan
sorunu olarak devam etmektedir.Buda Turk ulusculugu veya Turkluk ust kimligiyle
cozume ulasacak bir sorun degildir…” eleştirisini yapan arkadaş, sanırım
Demokratik Cumhuriyet Projesini tam olarak kavrayamamıştır..Çünkü, bu projede
Türklük üst kimliği yada alt kimlik – üst kimlik durumu söz konusu değildir..Tüm
kimlikler eşit mesafede olup, Türkiyelilik kimliği ile açıklanmaktadır.. Zaten
kimliğin altı veya üstü olmaz. Hem bilime ve hem de mantığa aykırıdır. Ne var
ki, şu anda hakim kimlik olan Türkler bunu kabul etmeye yanaşmıyorlar. “Görüşme
Notları”nda belirtilen kimi özcükler, o anda konuya ilişkin söylenmesi gereken
bazı ayrıntılar olduğunu düşünüyorum.. Projenin esasıyla bir ilgisinin olduğunu
düşünmüyorum.. Esasen, Projenin temel içeriği önemlidir.Bu gün öncelikli sorun,
kürt sorunudur. Kürt sorununu çözmeden, Kürdistan sorununu zaten çözemezsiniz.
Birçok kürdün hayalinde bağımsız Kürdistan olabilir. Benim de hayalimde
“Bağımsız,Birleşik Sosyalist Kürdistan” vardır. Ama bunun gerçekçi olmadığını
hepimiz aşağı yukarı anlayabiliyoruz. Yani hayal ile gerçeği ayırt edebilmemiz
gerekir. Hele hele kan gölüne bürünmüş Ortadoğu’nun şeytan üçgeninde bağımsız
bir Kürdistan Devletinin yaşatılması, o kadar kolay değildir. Bunu şimdi
Güneyli Kürt liderleri bile zaman zaman dile getiriyorlar. Ben öyle inanıyorum
ki, PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu “Demokratik Cumhuriyet
Projesi” etrafında Kürtler bir uzlaşma sağlayacaklardır. Tabi benimki de bir
temenni ve tahmindir. Ayrıca, Demokratik Cumhuriyet Projesi sadece Kürtlerin ve
Türklerin değil, Lazlar, Çerkezler gibi azınlıklar ile Alevilerin de
yararınadır. Ben işin uzmanı değilim, sadece bilebildiklerimi söyleyebiliyorum.
fakat gerek Avrupa Birliği içinde bulunan tarafsız uzmanlardan, Türklerden,
Kürtlerden, Alevilerden ve diğer azınlıklardan oluşacak uzmanları da icine
alarak, bir kurul oluşturup, projenin yeniden ele alıp, incelenmesinin yararlı
olacağını düşünüyorum. Ancak, sadece “Bağımsız Kürdistan”dan başka hiç bir
çözüm kabul etmeyen ve kendini bu şekilde şartlandırmış olan Kürtlere de, şunu
diyebilirim, bu işin kolaycılık yanıdır, çözüm üretmemektir. Dürüstçe söylemek
gerekirse, her çözüm yolu, Kürt Özgürlük Hareketi dikkate alınarak, ancak
başarıya ulaşabilir. Bunu söylememin sebebi, hem demokratlık ve sosyalistlik
anlayışımın gereği, hem de gerçekçi bir yaklaşım olduğuna inandığım içindir.
İleri sürülen br başka düşünce ise,şöyledir. “…her
sey bir tarafa birakilip ortak hedefimiz etrafinda toparlanmaliyiz.hedefimiz
etrafinda tek vucut olursak dogrularimizi gözardi etmeyip yanlislari elestirerek
ortak hedefimize variriz…” Yani diyor ki, ben her ne kadar bağımsız Kürdistan’ı
savunuyorsam da, yine de ortak hedeflerimiz vardır. Öncelikli olarak bu ortak
hedeflrden bir araya gelmektir. Evet çok doğru bir belrleme yapmıştır.
Demokratik Cumhuriyet Projesi bu ortak hedeflerimizi kapsayacağı kanaatindeyim.
Bu projenin Kürt aydınları ve siyasi liderleri tarafından gerçekçi bir biçimde
incelenerek, hakaret ve küfür edilmemesi kaydıyla, halka anlatılmalıdır. Bu
güne kadar yapılan inceleme ve açıklamalar genellkle hakaret ve küfür
içermektedir. Bu mantıktan vaz geçerek, bir an önce gerçekçi yorum ve
açıklamaların yapılması gereklidir. Yukarıdaki eleştiriyi önemli buluyorum.
Evet, Kürtler ortak hedefleri için bir an önce bir araya gelmelidirler.
Yine başka bir
arkadaş da şunları söylüyor. “....özgürlük hareketi ilk ortaya
ciktigindan beri ne söylemise, ne yapmissa, bizim diger örgütlerimiz tam tersi
bir pozisyon alarak, ver yansin ettiler. uzak durdular, durmakla kalmayip, anti
propaganda, küfür, itham ve saldirilari had safhaya cikardilar. ” Bu
arkadaşımız konuyu biraz abartılı ifade etse de, ancak gerçek payı da vardır. Bu
arkadaşımız söylediklerinden haklı olabilir. Fakat, mademki Kürtler ortak
hedefleri etrafında bir araya gelmeleri gerekiyor, öyle ise, bunları bir tarafa
bırakarak, birlik yolunda adımlar atmak için hep birlikte gayret sarf etmeliyiz.
Başta Kürdistan-Post okuyucuları olmak üzere tüm halkların
“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”ni ve şimdiden Kürtlerin bayramı olan 21 Mart
Newroz Bayramını kutluyorum. MUSTAFA ELVEREN - EMEKLİ ÖĞRETMEN